Faili Meçhul Bir Aşkın Kimliğinde Saklı Kaybım

Bırak…sorma!

Hanesi boş kalsın ismine yüklediğim anlamın
Aşk de, nefret de ne dersen de..

Ben bile bilemezken bendeki vazgeçilmezliğinin sebebini
Bırak sözcüklerin kafası karışmasın…
Bir kelimeye
Bir dizeye
Bir şiire sığamayacak kadar ağrılı harflerim…

Yürekte sevmek çok zor..

Dışarı çıkmak istedikçe içimdeki tutsak aşk
Susturdum çığlıklarını
Çırpındı
Yüreğimin duvarlarına yumruklar attı
Yırttı
Kanattı
İçim birkez daha acıdı
Sen acı/ma..!

Son gözyaşımı da yuttum
Şimdi ağrılarım dinmek bilmiyor
Aşk kaybından gideceğim…

Açın ışıkları geceler
Sigaramın dumanından kalemim ne yazdığını görmüyor…!

Yüreğimdeki mahkum aşk… Dur/ma kaç!
Nasıl olsa bulurum seni gidişinin ardındaki damla damla kan izlerinden!

Kalbimi Yerinden Sökmeyi Dene

Sevdanın sırrına ermek istersen
Çoşkun bir ırmak ol akmayı dene
Çektiğim acıyı görmek istersen
Yüzüme bir kere bakmayı dene.

Pişmanlık acını dindirmediyse
Yürek ateşini söndürmediyse
Hiçbir şey geriye döndürmediyse
Eski resimleri yakmayı dene.

Bütün suçu bana yükleme artık
Istıraba çile ekleme artık
Bir ömür içinde bekleme artık
Eski resimleri yakmayı dene.

Sevgime beş para etmez diyorsan
Kinim kolay kolay gitmez diyorsan
Yaşattıklarım az yetmez diyorsan
Dünyayı başıma yıkmayı dene…

Bir kurşun da sen sık sanki yaram az
Sen ne cimcimesin sen ne yaramaz
O sahte bakışlar işe yaramaz
Karşım da gözyaşı dökmeyi dene

Kanlı gözyaşımı kurutmam için
Verdiğim son sözü hep tutmam için
Seni sonsuza dek unutmam için
Kalbimi yerinden SÖKMEYİ dene.

!!..OLmUyOr..!!

hoşçakal zamansız aşkım

hoşçakal zamansız aşkım

Sen gelmeden önce diye başlayan binlerce cümle geçiyor aklımdan…
Sen gelmeden önce ben daha bir bendim.

Sen gelmeden kurallarım, yasaklarım vardı.
En güçlüsüydüm hayatımın.
Bir monitöre saatlerce boş boş bakamazdım mesela.
Şarkılarım vardı sensiz söylediğim, sesim sadece benimdi.
Daha bir umutluydum ya da daha bir boştu herşey.

Çözemedim.

Sonra sen geldin, ne oldum, neyim oldun çözemedim.
Ben çözmeye çalıştıkça sen daha çok geldin.
Ne sana sığınabildim ne kendime sığabildim.

Tek başıma taşırken bütün yüklemleri,
öznelerimi kaybetmişim sen gelince anladım,
Bütün roller benimdi, hayata oynuyordum,
sınırım, çekincem yoktu…
Ezberlemiştim ben aşkı senden önce…

Sen geldin ezberlerim karıştı…

Repliklerimi unuttum, susuyorum,
doğaçlama da yapamıyorum artık.

Tek kişilik dev bir oyununun son perdesi, söz bitti…

Yaralarım kanıyor, her kanayan yerden
bağıra bağıra umut doğuruyorum.
Daha çok acıyor yaralar umut doğarken.
Olsun diyorum umudum var artık…

Varsın acısın…

Aklından geçenleri sorguluyorum kendime…
Hak vermek istiyorum çünkü hayatıma rağmen
bana dönüşüne ve hak vermek istiyorum vazgeçemediklerine….

Belki de seni temize çıkarıyorum ruhumda, adın aşk olsun diye…

Yine de Hoşçakal Zamansız Aşkım..

Yüzünü Yüzümden Sök At…

Yüzünü Yüzümden Sök At…

Sana ulaşabilmek içindi,
Sevda yolunda yaşadığım bütün düşmelerim…
Hayata karşı girilmesi gereken kavgaydı aşk.

Girdim…

Senin yaralı düşlerin sokmuştu beni bu yola.
Sevmeye ne kadar da istekliydin
Mutluluğa olan özlemini, hasretini dile getirirken,
Ve terlerken sarılmalar arasında,
Ne kadar da benimdin!

Belli etmiyordum ama
Ben de mutsuzdum en az senin kadar…
Kırılgan, vazgeçmiş…
Kazandığından fazlasını kaybetmiş bir yolcuydum bu yolda.
Evet mutsuzdum ama asla umutsuz değil!
Senden tek farkım buydu aşktan söz açıldığında…
Tam konacakken avcunun içine aşk,
Tam da yüzüne gülmeler inecekken gözyaşlarına inat,
Sen aldın tüm senli umutlarımı,
Kendi mutsuzluğunun içinde anlamsız kıldın…

O halde, yüzünü yüzümden sök at!

Sana bu kadar kızgın olmazdım inan;
Umutlarımı,
Mutsuzluğuna kurban vermeseydin…
Keşke…
Keşke diyorum, ben gelmeden sen gitmeseydin…

Gittin…

Oysa çoğaltmak vardı sevdayı…
Canlı tutmak vardı her zaman, hayatın en güzel kavgasını…

Gittin…

Sen harcayan oldun…
Umutlarım harcanan…

Bense;
Yürüdüğü yolda eskisinden daha öfkeli, daha kırılgan…..

şerefini şerefsizce nasıl harcadın(nasıl kıydın)

Neyin pesine heves sardi hafif yüregin?
Hangi sÖzlere kandi parcalanasi kalbin?
KÖr olasi gÖzlerin isil isil mi bakti onada?
Icin nasil aldi? Nasil aldi koynuna?
Pesinde oldugun bir zevkmiydi bir gecelik?
Bir gece icin mi yiktin hayatimizi?
Bu kadar ucuzmuyduk senin nefsin?
Hani yüreginde tasiyordun beni heryerde?
Beni neden cikarip atmadin kalbinden,
sefersizce sevisirken?
Beni nasil sahit edebildin ihrenc sahnelere?
Namusuz bir geceyi nasil yakistirdin hayatimiza?
Nasil layik gÖrdün beni soysuz bir sevdaya?
Gururun basima tac etmistim ben senin
Serefini serefsizce nasil harcadin?
Öpüp alnima koydugum ellerin
Nasil degdi ihanette?
Ölürdümde sÖz etirmezdim Özüne
sözün sözümdü
Özün Özündü
Anlin lekesi canimin bedeliydi
Benim anlima lekeyi sen, senmi sürecektin?
Benim serefimin bedeli ne?
Senden baskasi haramdi bana
Benden baskasi haramdi sana
Kabus gÖrsek rüyamizda, utanirdik anlatmaya
Kabustu ellimiz baska ele deyse
Uyaninca sükür ederdik allaha
Sarilirdik birbirimize
Korkudurdur bizi bu rüya
Ayirma bizi allahim diye dua ederdik
Elin nasil deydi baska bir tene
Icin nasil cekti kokusunu
Benziyormuydu teninin kokusu benımkıne?
saçları dalgalımıydı benim gibi?
Benziyormuydu gülüsü benim kine
Basini dÖndüren neydi, ne?
Ya gÖzleri, ucurum kadar derinmiydi?
Kayip mi oldun boguldun mu icinde?
Bilmiyormuydun ayrilacagimizi?
Planladin mi o soguk kanlica bitismizi?
Giderken kac kere baktin ardina?
Kapiyi cekreken hissetin mi yoklugumu?
Bilmiyormuydun, bu kapi sana birdaha acilmayacak?
Nasil baktin gÖzlerine?
Nasil layik gÖrdün kirli bedenini
Benim tertemiz hayallerime
Hangi maskeyi taktin o mahsum yüzüne?
O güzel gÖzlerin nasil bakti baska birine?
Öpüp anlima koydugun ellerin
Nasil deydi ihanete, nasil?

Bağladım kendimi kördüğüm

Anlatma istemem, korkarım ben aşktan
Adını bile andığımda içim ürperir

Beni değiştirir
Kendimi tanıyamam aşkla tanıştığımda

Ne olur daha fazla yaklaşma
Bağladım kendimi kördüğüm çözmene izin veremem

Çözülürsem inanırım sizin aşklarınıza
Daha doğrusu aşk adı altında toplanmış sevişmelerinize

Bakma öyle gözlerimin içine
Yalvarırcasına

Ben senin gözlerinde aşkı görmüyorum
İsteklerin, arzuların beklide ihtiyaçların

Ama aşk yok
Yok senin gözlerinde aşk

Dokunma bana sevgime tutunup girme yüreğime

Sinsice
Hadi git

Git artık ve aşk için gelme sakın bir daha kapıma
Dedim ya

Korkarım ben aşktan…

GiDiŞ’e

GiDiŞ’e

” Olmadığın yere seni yazdım.. ”
darp izi var artık sözcüklerimde…
kanayan bir yarayım sana açık…
gidişine ithaf ediyorum gözlerimi…
ağladığı yerde bırak…
işte şimdi tutuldu ay’ım…
işte şimdi sensiz…
sensiz fukarayım…
bende kaldı yorgun elvedan…
bakışların yollarımda…
kaç defa ezberlendi acılar
kaçı senli..
kaçı sensiz…
olmadığın yere seni yazdım…
sade ve sessiz..
birkaç kırık hece…
birkaç nasır tutmuş cümle…
dudağımdan dökülen…
yetmiyor sana…
ağlama sakın…
sen daha yazılmadın !!!

Ellerime suretim

Ellerime suretim

Aşamadığım mesafeler var
Yürümekle bitiremediğim..
Bir de gidişler..durduramadığım

Gittikçe yoruluyor adımlarım..
Paçama yapıştı,bırakmıyor…Çekiyor beni “gitme” der gibi.
Ömrümün en uzun yolu oluyor birden.Tam yola çıkacakken düşüyor yüzümün sureti ellerime

Rol yaptığım
Kandırmaya çalıştığım “ben”
Düşüyor…

Elim yüzüm çizik içinde şimdilerde.Düşen suretim mi neden,yoksa kaldıramadığım,bir türlü alışamadığım gidişler mi?
Tam ayırtedecekken sona eriyor gündüzler.Güneş yavaş yavaş saklanırken dağ arkalarına,
Benim de ışıklarım sönüyor

“Yanmasını beklediğim bir tek seninki…”

Bekleyişler yakıyor canımı..Oysa aşmaya çalıştığım mesafelerim,
Gidişlerin bitmesine dair umutlarım
Doğmasını beklediğim güneşlerim var…

Yüreğimden gözlerine damlayacak duygularım var benim…

Söz…
Sana yemin,sana söz
Körolayım yalansa
Değmedi değmez gözüme başka renkte iki göz…

Sen’li hayatın ortasını bulamadım…

Seni düşünürken kor ateşlere salıyorum yüreğimi…
Yanıyor, yanıyorum…
Gözlerini çiziyorum, arkasına saklandığım cümlelerime…
Söndürüyorum ışıklarını yalnızlığın, rüzgarına kapılınca hayalinin…
Seni görebilmek adına gözlerimi yumuyorum geceye…
Dalıyorum bitmesini istemediğim derin uykulara..

Sen değil,
Sana yakıştırdığım sevgi(m), huzuru getiriyor dünyama…
Sevginin tonlarını iliştiriyor, ruhuma…

Açıyorum gözlerimi, gideceğini bilerek..
İzin veriyorum, bensizliğe hazır duygularına…
Beni hissetmiyorsa yüreğin,
Ne gerek var, içi boş varlığına…?
İşte şimdi uyandım…

Sen’li hayatın ortasını bulamadım ki..
Bir o yana, bir bu yana çekiştirirken sevgim(n)i,
Kırık dökük aynalara takıldı gözlerim..
Gizli kapılar arkasına tutundu umutlarım…

Sen bilmiyorsun..
Kendimden bile gizlediğim kuytuları var, gülen gözlerimin…
Hüzüne çalan renkleri var yüreğimin…
Senin göremediğin, yıkıntılarım,
Sende tutuklu korkularım var benim…

Birde,
Sebebine dahil olamadığın, mutlulukları var yüreğimin…

Görmesen de ‘sana’ kapalı kapılarım var benim…

Yalnızlığı, yalnızlığa anlattım gecelerimde

‘Yalnızlığını anlat bana…

Aldım elime kalemi, boş bir sayfa buldum sen’li yazılarımın arasında…
Yalnızlığı beklemeye koyuldum, beyaz düşlerime esir olan karanlık odamda…
Geldi, sensizliğin çarpıcı boşluğunda..
Nefesim daraldı, yuttum içimde her ne varsa…
Dört duvar dillendi sessizliğimden !

Sustu yakarışlar…
Taştı sessizlik içimden…
Kelimeleri karanlığa bıraktım hissedilebildiğince !
Ben konuştum, ‘o’ dinledi…
Ansızın, sustum… Sessizliğini dinledim..
Dinledikçe,
Sevdim sonu çığlık olan yalnızlığı..

Sarıldım kuytu gecelerde birtek o’na…!
Ne bir şikayet ne bir bıkkınlık..
Sevdim gecelerimde, adı yalnızlık olan, sessiz çağrını…
O’na rehin bıraktım ruhumun derinliklerini..

Yine yalnızlığa alabildiğine konuştuğum bir gecede,
Hayallerim düştü gözlerimden birer birer..
Yüreğimi gördüm karanlığın en ücra köşesinde..
Lime lime oldu gözlerimin önünde..
Tutamadım..
Yetişemedim yüreğime !

İşte o gece, yalnızlığa yakardım sayfalarca..
Ben konuştum..
Yine ‘O’ dinledi..

Öyle sessizdi ki..
İsyana meyilli sorularıma, cevap olamadı yalnızlığım..
O sustukça, ben haykırdım çaresizce..
Olmadı..
Sensizliğe çare olamadı…

Duvarlarım yıkıldı benliğimin üzerine..
Nefesim daraldı, bu kez acıyla…
Yutkundum, her kelimeyi yüreğime batırırcasına !
Sebebim oldu, her hecesi yüreğimi yakan kelime…

Yalnızlığı, yalnızlığa anlattım gecelerimde…

Pabucu dama atılmış hayallerime ağladım karanlığın yaralayıcı boşluğunda …