Kategori arşivi: Gurbet Şiirleri

Gurbet şiirleri buradan

Şad Olup Gülmedim

Şad Olup Gülmedim

Şad olup gülmedim
Eller içinde
Benim gülüm soldu
Güller içinde
Bir bahtı karayım
Kullar içinde
Gitti benim nazlı
Yarim gelmedi

Gurbete gidende
Dönmez diyorlar
Akar gözyaşların
Dinmez diyorlar
Sevenler murada
Ermez diyorlar
Gitti benim nazlı
Yarim gelmedi

Neşet ERTAŞ

Özlem acısı (Gurbet)

Özlem acısı (Gurbet)

Cehennemi bilmem ama bu gurbet
Ondan korkmamaya itiyor bizi
Zakkum ağacından zehirli şerbet
İçirip hayattan ediyor bizi

Elimizi sağlam tutarız diye
İstikbalde rahat ederiz diye
Emekli olup da gideriz diye
Kazanmaya geldik ütüyor bizi

Özlem acısından sine kor olur
Kütük kök salınca sökmek zor olur
Kanaat bitince gözler kör olur
Kuşkular şüpheler güdüyor bizi

Mikdatî der dertler yorduça yordu
Kafamızı bozup kurdukça kurdu
Yerden yere çalıp vurdukça vurdu
Böyle bir çıkmaza atıyor bizi
……Felek toz dumana katıyor bizi

Mikdat Bal

zalim gurbette

zalim gurbette

4000 kilometre memleketim..
amca,dayi yiyenlerimi gormek isterim..
kanadi kirilmis kuslar gibiyim..
ucur beni ruzgarlar..ucurun turkiyeme..

kader izin vermezki turkiyeme gidem..
gidip de amca,dayi,yiyenleri gorem..
hasretligin acisini doya doya cikaram..
ucur beni ruzgarlar..ucurun turkiyeme..

NURAY Y. HOLLANDA/EINDHOVEN

viranım viran

viranım viran

Bir güzel sevmiştim yanağı gamze
Benzerdi gülüşü saz ile söze
Aldılar elimden kaderle, felek
Ayırdılar sevenleri kıydılar bize

Önce Kerem oldum aslıyı seven
Sonra Ferhat oldum dağları delen
Şimdi Mecnun oldum çölleri gezen
Razıyım Ya Rabbim var ise cezam

Bir çift sözüm kaldı oda selamdır
Kaderin ettiklerine birkaç kelamdır
Huzuru mahşerde kurulsun divan
Feleğin elinden Rabbim viranım viran
İSMAİL EKİNCİ

umuda yolculuk

umuda yolculuk

Güneş doğmak için beklemez mi sabahı
Toprak tohum vermek için yağmuru
Yıldızlar da parlamak için geceyi
İnsanın güzel günleri beklediği gibi

Her gün yeni bir çiçek açmaz mı
Solup sararan çiçeğe inat
Her gün bir fidan dikilmez mi
Devrilen asırlık ağaca inat

Ölüm de bir umut değil midir
Tıpkı doğum gibi
Gece ile gündüz ayrılır mı hiç
İnsanla umudun ayrılamadığı gibi

Yaşam umutla güzeldir
Doğa umutla, insan umutla…
Umut nerede yaşam orada
Yaşanmaz ki umut olmadan da…

Türkiyem içimde

Türkiyem içimde

Vatandan uzakta sanmayın beni
Türkiyem içimde,ayrı değilim
Gurbetçi diyerek, anmayın beni
Türkiyem içimde, ayrı değilim

Ay-yıldız göğsümde, şanım, gururum
İmanım kalbimde, parlayan nur’um
Vatanım ben sana kurban olurum
Türkiyem içimde, ayrı değilim

Vatan sevgisini, bildim imanla
Her karış toprağı, yoğrulmuş kanla
Türkiye devleti, kurulmuş şanla
Türkiyem içimde, ayrı değilim

Atamın, babamın, anamın yeri
Ruhumdur, nur’umdur, gözümün feri
Et kemik misali, daha ileri
Türkiyem içimde, ayrı değilim

Bal der senden başka, yoktur vatanım
Senin hasretinle, matem tutanım
Türkiyem bendendir, ben de ondanım
Türkiyem içimde, ayrı değilim

Tanrı Katına

Tanrı Katına

Yerleri gökleri yaratan Tanrım,
Sana, Sen’den şikayetim var benim.
Hâkim-i mutlaksın, haktır kararın,
Anlatayım hâllerimi gör benim.

Bir gönül verdin ki oldum esiri;
Bulur kusursuzda yüz bin kusuru…
Biri bire bölsen çıkar kesiri!
Bu gidişle iflâh olmam zor benim.

Üfledim, ötmedi aşkın düdüğü
Aşamadım arpa boyu gediği
Bana çirkin, elin güzel dediği…
Ya aklım yok, ya gözlerim kör benim.

Yalanı gerçekte saklanmış gördüm
Gündüzlerde gece, yazda kış gördüm
Hayat diye verdiğini düş gördüm
Tüm “nedenler” benliğimi yer benim.

Hava gurbet, toprak gurbet, su gurbet…
Alev alev sardı beni bu gurbet…
Esas derdim; ne sıladır, ne gurbet…
Dost ufuklar düşünceme dar benim.

Dosta Doğru(sh.21)

Sevdan ile Beslediğim Umutlar

Sevdan ile Beslediğim Umutlar

Sevdan ile beslediğim umutlar
Sen gidince bir,bir kayboldular, yar
Gözlerimden indi de ,acı yaşlar
Gün olmadı, geceden karaydılar

Sevdan ile beslediğim umutlar
Sensiz hayal olup,kayboldular,yar
Sana yazıp ,çizdiğim o şarkılar
Ah ,sazda ,sözde şimdi ağlıyorlar

Sevdan ile beslediğim umutlar
Gözlerimde bulutlandılar ,hey yar
Bir gün kar ,bir gün yağmur oldular da
Ah sineme,vura,vura yağdılar

Sevdan ile beslediğim umutlar
Baharım dediğim ah sen güzel yar
Yenice sende keşfettiğim tatlar
Acı olup,hep beni taşladılar

Sevdan ile beslediğim umutlar
İsmini kazıdığım yazıtlar yar
Ah dilimden düşürmediğim tatlar
Şimdi boş gözlerle boşluğa bakar

seni unutmak mumkunmu

seni unutmak mumkunmu

Ne zaman seni düşünsem içim ürperir
Seninle geçen her saat, her gün gelir aklıma
Bir akşam vakti gelir bir deniz kıyısı gelir
O eşsiz hatıralar bütün gelir aklıma

Ne yapsam unutamam yaşadığımızı
Sevgindi sevgilerin en yalansızı
Şimdi nerde bir gül görsem kırmızı
Dudaklarımı uzun uzun öptüğün gelir aklıma

Bir çıban büyürcesine ortasında gecenin
Dolar yüreğime hüznü seni sevmenin
Dünyada ne benim yerim var artık ne senin
Ağlarım başucunda ölümün gelir aklıma. seni unutmak munkunmu

Remziye Oğuzcanoğlu

Remziye Oğuzcanoğlu

R VE O

remziye oğuzcanoğlu ‘ na itafen ;

ben yalnız sana açmıştım kalbimi
yalnız senin için yazıyordum şiirler
yaşlarını bir sana feda ediyordu gözler
bir tek senin için soğuklara attım ellerimi
yalanlardan temizledim saf düşüncelerimi
yalnız seni yazabiliyordu bu dizeler
bir tek seninle paylaşıyordum gecelerimi …

her anımız aynı saatin kaderindeydi
aynı şarkıların aynı nakaratı anlatıyordu bizi
aynı şiirin aynı dizeleri yazıyordu sevgimizi
aynı yolların aynı kaldırımlarıydı hayallerimiz
aynı güneş ısıtıyordu saf aşkımızı
ay ışığında bir biz karanlığa mahkumduk
aynı gecelerde hep aynı siyahlığa bürünürdük
o sert ayazlarda bir bizim gözlerimiz üşürdü
aynı bulutların aynı yağmurunda ıslanırdık
sen olmadan ben, ben olmadan sen hep yalnızdık …

ikimizde sevmiyorduk sevmiyorum kelimesini
ikimizde yalnızlığa uzak, aşka hep yakındık
gözlerimizin o keskin rengi hep aynıydı
sen git dediğinde ben hiç kalmadım yanında
sen öl dediğinde nefes almayı haram bildim
sen sevme dediğinde sevmek alçakça geldi
sen beni terk ederken, döneceksin diye hep bekledim
sen göz yaşlarınla ağlarken, benim içim hep kan ağladı …

seni beklemek çok acıydı gelmemenin korkusuyla
seni beklemek hep çaresizdi yılların yorgunluğuyla
seni beklemek gözlerimi dikmekti geleceğin yola
seni beklemek yağmurları çiğneyip yürümekti
seni beklemek çilekeş bir şarabın sarhoşluğuydu
aslında her kelime ezilip ufalanıyordu avuçlarımda
aslında akla gelebilen şeyler tanımlamıyordu seni
aslında aşkımı bir şiire yüklemek sana haksızlıktı
aslında içimdekilere aşk demek bile tutarsızlıktı

gün gelirde yollarımız habersizce ayrılırsa
unutma bu şiiri ve unutma o saf şarkımızı
unutma, yalnızlığı çekmeden sevdaya tutunamayacağını
unutma sevgilim, ölümün bile yanında hiç kaldığını
ve o eşsiz sevginin hiç bitmeyen bir savaş olduğunu
ve sen unuttuysan maziyi, anla beni hiç sevmediğini
o sevgi dediğin, kalbinin göz kırpışıdır .
unutma, bu dünya insanın ilahi yalnızlığıdır
unutma, sensizlik kalbimin kopan parçalarıdır
unutma, ayrılık ruhumun toprağa yakınlığı,
yüreğimin hiç geçmeyen hastalığıdır
unutma sevdiğim; seni sevmemek, adımın taşlara yazılmasıdır …

ayrılık nedir bilmiyorum, ayrılık kaçıncı ölümdür?
Hangi mektubumun sözleri çınlar kulaklarında?
Hangi şarkıda yaşadıklarımız aklına gelir?
Hangi sokaktan geçerken boğazına anılar düğümlenir?
Kaç yıl daha ben sanıp koşacaksın telefonlara?
Hangi zilin çalışını benimkine benzettin?
Hangi eli çiçekli şairi ben sanıp içini ilham doldurdun?
Kaç köşe başına beni çıkacak diye gözlerini diktin?
Hangi gülün kokusunda kasımpatı büyüsü aradın?
Hangi vapurdan beni inecek diye bekledin?
Hangi yıldızda kaybettin sana bakan yüreğimi?
Hangi sahilde beni aradı gözlerin?
Severken ayrılmanın acısını benim gibi yaşıyor musun?
Gözlerini bilmem ama, yüreğinle ben gibi ağlıyor musun?
Defterlerde değil ama kalbinde saklıyor musun aşkımızı?
Yine eskisi gibi geç saatlerde mi yatıyorsun?
Yine şemsiyelerin altında mı kaçıyorsun yağmurdan?
Oysa ki sen bilmiyorsun, hayat ağır geliyor bana kahrından,
Oysa ki sen bilmiyorsun, çektiğim acılarım sadece ayrılıktan …

demek ki, dünya döndükçe aşk duracak
bu aşkın günahını melekler bile yazamayacaktı.
demek ki, Azrail bile bu sevdaya kıyamayacak
Allah bile sensiz canımı alamayacaktı
demek ki, sende veda edecek kadar seviyordun beni
demek ki, çekip gidecek kadar tapıyordun düşlerimize
demek ki, gözlerime bakacak kadar yüreğin varmış
demek ki, bu şiiri okuyacak kadar aşkı biliyormuşsun
demek ki, bu son dizeye kadar umut yüklemişsin kendine
demek ki, bu şiiri yazdıracak kadar bahar kokuyormuşsun
demek ki, ben seni çok sevmişim,
demek ki, ben seni hep sevecekmişim ..
son söze hiç gerek yok, şairler anlatamaz sevmeyi
gözlerime bak, onlar anlatsın sana her şeyimi …

orhan özekinci