Karanlığa Savaşla Yazılanlar

Bir daha ısınamayacaksın, soğuyan ellerin uzanamayacak dostluklara!
En azından bir kez olsun geriye bakma fırsatın var… Çiçeklerle dostluğunun
süresini… sevginden aldığın hazları… iç güzelliğinle saçtığın ışıkları bir
daha gözden geçir!

Ne yazık ki
Senin yarınlarına onlar karar verecekler.
Belki bir daha mart gelmeyecek. Karlar içine gömülemeyecek çocuk ayakların.
Senden sonra okullardan savaş izleri silinemeyecek. Sen anılacaksın kitaplarla.
Kan izlerini görmeden, acıları hissetmeden son bir defa daha sarıl ananın
kollarına
Nefes nefese
Vedalaş çiçeklerle.
Acılar duygularına adım attıkça zaman daralıyor.

Anıların
Saplanırken yüreklerine yaşayanların
Sen asla unutulamayacaksın.
Öfkeleri olduğu yerde bırakmak yerine
Neden savaşmak istiyorlar? Ne istiyorlar senden hiç düşündün mü?
İçlerindeki düşmandı onları harekete geçiren! Biliyorum kendileriyle bile dost
olamayanların çılgınlıklarıyla karşı karşıyasın.
Elimden bir şey gelmiyor ! Özünde ölümler, gözyaşları olan savaşlarla seni
hedef alan düşmanlıklara engel olamıyorum.
Sen çok küçüksün… Seni çok seviyorum!
Korkuya gölge, ağıta malzeme arayanların reçetelerindeki fos duygular yarın bir
bir ortaya dökülecek… Tutkular kan lekelerini mürekkepleriyle yazarkan ellerini
titretecek bazılarının. Gözlerin arkada kalmasın çocuk!

Sofra başında bir lokma ekmeği yemeden aç acına gözyaşlarıyla düşerse üzerine
anan, ona gülümsemeyi unutma!
Şu an çıkar kokan savaş tacizleri altında yaşıyorsun Irak pencerelerinde
titriyor.
Yaşlı çizgiler senin de peşine düşüyor!
Biliyorum tank uçlarında çiçekler yaşayamaz… Savaş sevgi değil acı taşır
evlere !
Kan izlerini görmeden, acıları hissetmeden son bir defa daha sarıl ananın
kollarına
Nefes nefese
Vedalaş çiçeklerle.
Acılar duygularına adım attıkça zaman daralıyor.

Üzeyir Lokman Çaycı

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir