Kategori arşivi: Aile Şiirleri

Konusu aile olan şiirleri burada

konuşmak istemiyorum

konuşmak istemiyorum

İki yakasını bir araya getiremediğim
uzun geceler ve
vuslatın çok uzaklarda ki ağırlığı
binerde omuzlarıma
çekerim zevkle
kıyamam silkinip atmaya

en sadık arkadaşlarımla
çekeriz bu yükü
ağarmayı unutan gegeceler
cılız mı cılız yıldızlar ve
şavkı kaymış ay ile

oysa
yaşamadığım nice mevsimler
sığdırıldı bu ömre
en mavisi kıyısında denizin
uyanan kokusu toprağın ve
her tür çiçeğin rayihası
rüzgarların yalayarak geçtiği
ne günlerdi be!!!

meğer yaşam sandığım
onca yıl,nasılda kayıp gitmiş
sahibine sormadan,sorumsuzca
bir ömrün maviyi arayan asumanından
kayıp gitmiş görünmeden

nerede,nasıl yıpranmış anlayamadan
bu yürek,bu ziya dolu gözler
her açıldığımda beyaz gül bırakan bu eller
ve her levçesi sevgi olan
nice sözler ah!!!

bir bu kirli şehre ve
suratı kara, karadeniz`e
nasılda onca anım ki eskimemesi için
anmadığım
dokunmaya kıyamadığım değerlerimi
doyumsuz seyrine yani göz kamaştıran
özgün temaşa“larımı
emanet etmişim

şimdi tükenmiş zamanı ve
yolun yollara bölündüğünü
bilmek istemeyeceğimi, hiç
hesaba katmayışım ve
artık sormayın,konuşmak istemiyorum

saatler,takvimler,günler
aylar ve uzuyan yıllar
tüm her şey ayrılığı demliyor
susun;istemiyorum konuşmak
kanıyor ve acıyor tüm hücrelerim
ve her şey ayrılığı demliyor
….şimdilerde….

Kuzayde Bir Yer

Kuzayde Bir Yer

Kuzeyde Bir Yer
Kısa küçük ve
Unutulmaz
Zaman
Erdi
Yine sona
Doyumsuz
Esinlerle

Baharın
İçimizde yeşertiği
Ruh gibi

Yeryüzünü ve yüreklerimizi
Etti bir an
Rahat şu misafirhanede.

KİM OLDUĞUNU BİLMEDİĞİM BİRİNE

KİM OLDUĞUNU BİLMEDİĞİM BİRİNE

Karşılıksız aşkının zehrini taşıyordu bana
Kokusu sinmişti inatçı ruhuma, kitalarıma, ellerime…
Öyle çok öpüşürdük ki,
Ağzının tadıyla yerdim yemeklerimi…
Öylesine inanıyordu ki dünyadaki son aşkla beni sevdiğine,
Bir gün ansızın korkunç bir özlem duymaya başlamıştım
Kim olduğunu bilmediğim birine…
Şimdi ağzımda karşılıksız aşkın o aç tadı…
Karşımda o…
Yine hüzünlü, yine yenik…
Ama eşitiz artık,
Damarlarımızda karşılıkız aşkın o zehirli kanı…
CEZMİ ERSÖZ

meli/malı evlilik

meli/malı evlilik

Meli/Malı Evlilik

Evlilik
İki rengin uyumudur
Birbirine karışmadan
Birbirini karıştırmadan
Varolmak yanyana.

Evlilik
İki rengin uyumudur
Ben kırmızı, sen sarı
Sen soldurmadan
Ben kızartmadan utançtan.

Evlilik
İki rengin uyumudur
Ben kırmızı, sen sarı
Galatasaraylı olmaktır
Saraylara layık
Asil olmak, asil kalmaktır.

Evlilik
İki rengin uyumudur
Ben beyaz, sen siyah
Beşiktaşlı olmaktır birlikte
Asaletle süzülmektir
Yıldızlar okyanusunda.

Evlilik
İki rengin uyumudur
Ben sarı, sen lacivert
Fenerbahçeli olmaktır
Sarı sarı kalabildiğince
Lacivert maviye dönmedikçe.

Evlilik
Üç büyüklerden biri olmaktır.
İki ayrı bedenin
Gönül birliğiyle.
Ama ideal bir evlilik
Galatasaraylı olmaktır
AB standartlarında
Bazen üstünde hatta
Başarıyla kazımaktır
İki bireyi
Ortak bir yaşama.

Evlilik
Hani ideal olanı
Sonbaharda sarılar içinde
Kurumadan ve solmadan
Kıpkırmızı bir gül kalmaktır
Kumrulara öykünmüş
Bir çift aslan olarak.

Erdal Alga

merhaba sevgili venüs

merhaba sevgili venüs

Merhaba Sevgili Venüs,

Aldatmak nasil olur,
belki bunu kimse kendine sormamistir,
hep karsi taraf suclu görülmüstür.
Hic bir taraf da suclu degildir.
Ortada sucta yoktur..
Yahut da iki tarafda sucludur.
Hep erkekler suclanir bu aldatma hususunda…
Peki erkek kimi kiminle aldatiyor…
Aldatma islemine ortak olan taraflardan biri,
kadin degilmidir…

Erkeklerin, daha fazla fizyolojik olarak,
ihtiyaclari oldugunun savida mantikli degil…
Kadinin da en az Erkek kadar arzulari var…
Hic bir erkek kendini aygir sanmasin…
Olsa olsa bu sevgisizligin kaynagindan geliyordur…
kaynagini toplumlarin yasam biciminden alir…

Es seciminin sevgi ve ask temelinde olmamasindan kaynaklaniyor…
Eslerin kendi istek ve duygulari ile hayatlarini birlestirmemelierinden..
Ailelerin evlilik yapmalarindan…
Töre dedigimiz aile büyüklerinin,
gelenek olarak gelen yasam bicimlerini genclere kabullendirmeleri…
Severek evlilik yapan esler birbirini asla aldatmazlar..
Temelinde sevgi varsa…

Sevgi karsiliksiz madddi ve manevi kurallara,
bagli kalmaksizin gerceklesmisse,
aldatmadan bahsetmek sözkonusu olamaz.

Ask;
amasiz,
sayetsiz,
gerekcesiz,
egersiz ise aldatma olmaz.

Es seciminde pazarliklar varsa,
Ticari bir meta pazari olusturulmus ise
evet aldatma kacinilmazdir….

Duygu ve sevgiden baska,
her seyin konusuldugu bir ortamda,
sonuc aldatmalardir,
mutsuzluklardir…

Kadin icinde gecerlidir erkek icinde..
Erkekler kiminle eslerini aldatiyorlar…
Baska erkeklerin esleri ile olmasin…
Yahutta bunlar sacmaliktir…

Birileri kendilerini aygirmis gibi göstermek istiyorlar….
Toplumda erkek ve kadin sayisi esit seviyelerde seyrettigine göre…
Birileri birlerini yapmadiklari bir davranistan dolayi sucluyorlar…

Toplumun bu kadar olumsuz olabilecegini düsünemiyorum,
öyle de degildir…
Aldatilmak ve Aldatmanin Sevgi de yeri yoktur.
Seven ve sevilen hic kimse aldatmaz…

Sevginin olmadigi bir aile ortami
aile ortami olarak yorumlanamaz…
Orda her olumsuzluk yasanabilir…

Sevgi nerde,
Saygi nerde,
Sevgi ve sayginin sonucu Ask nerde! ! ! !

Hikmet Feridun Demir

mutluluğum senin ellerinde

mutluluğum senin ellerinde

Mutlulugum senin ellerinde
beni bırakıp gitme
Esip geçme hayatımdan
bırakma beni bir basıma
Umutlarımı söndürme
Senden uzakta yasayamaz bu yürek
yasayabilmek için sana muhtacım
Senden uzakta ne zamana kadar nereye kadar
Dayanır bu yürek bilmiyorum ama
bildigim vede senin bilmedigin tek sey var
Senden ne kadar uzak olsam da
Asla ve asla bu yürek senden baskası için atmayacak…

FATİH YÜZBAŞI / AĞRI

Nasıl ocağımı söndürdü anne

Nasıl ocağımı söndürdü anne

Bir zamanlar canım dostum dediğim
Nasıl ocağımı söndürdü anne
Sevgisine dost dost diye yandığım
Beni daldan dala kondurdu anne

Gezdim gurbet eli bunca diyarı
Çile yollarında yoruldum gayrı
Düşene kimsenin dokunmaz hayrı
Düştükçe vurdular belime anne

Ne gecem kaldı ne de sabahım
Dağlar taşlar aştı feryadım ahım
Çile kaderimse neydigünahım
Gören güldü geçti halima anne

Can dediğim aşıma zehir ezdirdi
Vurdu yerden yere candan bezdirdi
Çare yollarına engel dizdirdi
Ne zaman konuşsam susturdu anne

Kapandı yüzüme caldığım kapı
Akıttı gözünden dilinden tipi
Bazen tayfun bazen kasırga gibi
Esti ciğerime yaktı be anne

Meğer her derde çare anneymiş
Aç kaldımı yemez anne verirmiş
Kendi yerde yatak sana serermiş
Her dostu senin gibi zannettim anne

Her sabah sobayı yakardı erken
Gelir öper beni kalk oğlum derken
Biraz süt yumurta ben tokum derken
Meğer aç dururmuş fedakar anne

Kimseler kalmasın kendi başına
Gardaştan fayda yok öz gardaşına
Benim için akıttığın o göz yaşına
Bin can verirdim bilseydim anne

Ah anam ah daha ne anlatayım
Felek al canımı yerde yatayım
Toprağı yogan taşı yastık yapayım
Elveda hakkını helal et anne

Muzaffer TEKBIYIK

NE DESEMDE ANLATABİLSEM BUNLARI

hani ağlamak vardır ya bazen
sevmek kadar güzel
ağla ağlayabildiğin kadar
göz yaşları bitene kadar
çileyi derdi dökene kadar
o göz yaşı damlaları
yağmurla karışıp
kaybolana kadar ağlaaaaaaaaa
hani bazen ayrılılıkta vardır
en kötüsünden ben almayayım dersin
bir daha geri dönmemek üzere
bilirmisin
iinsana acı veren dünyasını karartan yitiren
ne ayrılık o ne ama bilirmisin
birde geri kavuşmak dileğiyle ayrılıklar vardır bilirmisn
gidenin dönecegini bildiğin bir ayrılık
ne kadar uzağa gitsede gitsin
ne kadar zaman geçsede geçsin
1 değil 1000yıl geçsin isterse
biliyorsun ya dönecegini biliyorsun ya
geri gelecegini
zamanın ne önemi var o zamn
uzaklıgın ne önemi var o zamn
sen döneceksin ya hani
sen geleceksin ya hani
başka ne isteyeyim ben bu hayattan
işte şimdi o sevmek kadar güzel
ağlamak var işte ondan istiyorum
deli gibi ağlayıp sevinç gözyaşlarında
boğulmak istiyorum
eh işte falan flan aynı bir hikaye gibi öyle
değilmi
dediğm kadar güzelmi
şiir mi yoksa masalmı
orasını senmi yoksa benmi desemmi
ben bu duyguları yaşamadım yaşatmadım ama
insan işte bu nu yaşayan daha ne diyeyimmm
herkez mutlu olsun gülsün güdürsün
ağlamasın ağlatmasın hep mutlu kalsın
sevgilerle en içten hemde koca bir dünya dolusu
en mutlu günlere hoşçakalınnnnnnnnnnnnnn
beni de dostlarınızıda unutmayınnnnnnnnnnn

NEDEN

NEDEN

Doğarken sorulmaz neden
Yaşarken kıymet bilinmez neden
Habersiz gelen ölüm neden
Ecele yakalanırsın bilmeden

Dünya koca bir yalan
Var mı içinde baki kalan
Gördün mü hiç dört dörtlük mutlu olan
Yorulursun yıların peşinde koşmaktan

Gün gelir anlarsın ki hayat kısa
Geçmişte pişmanlıkların olsa da
Dönemezsin artık geçen yıllara
Yaşamak istersin doyasıya

nöbette sensiz hayalin

nöbette sensiz hayalin

nöbette sensiz hayalin

Sana bu siirimi üc bes nöbtimde
Yüregimdeki sızı gozumdeki yasımla
Sana olan sevdamın haykırısıyla yazıyorum…

Sana olan sevdama aglayan gözlerim sahit
Gecenin zifiri karanlıgında parlayan yıldızlar sahit
Nobet yerim tüfegim birde candan öte canım kardesim tertibim sahit
Yine sensiz oldugum bu nöbet yerimde
Mırıldanarak bir turku tutturuyorum sezsizce
Sadece seni dusluyerek.sevdıgım yanlız seni,

Sag elimi koyuyorum yuregimin tam ustune
Hayal kuruyorum sanki benimlesin diye
Beynimde fırtınalar kopuyor
Yüregimin bir yerinde daglar patlarken
Bir yerinde nehirler caglıyor
Sanki bir gün kavusacagız diye..

Sana olan sevdama ALLAHIM sahit
Damarımda akan kanım,Yuregim sahit
Nöbet tutarken aklıma gelir amacsız cekip gitmen
Ayrıldıgımız o gun
Seni severken ayrılmam derken kaybettigim o gun
Kanımın dondugu o lanetli gun
Seni sevmiyorum dedigin gun
Beni yıktıgın o gun …
Ne gordunde eksık bende bu kadar kolay terkettın
Sevgimden,saygımdanmı eksiklik hissettin
Bu yalan dunyada tek gercegimdin..
Ne oldu ne olduda bu kadar kolay yıktın beni…

Sensiz uzun gecelerde boyle gelecege aglarken ben
Kahrolayım senden baskasını sevdiysem eger
Sensiz dogan gunese vede geceye
Lanet olsun sensız gecen her gunume
Ne bilirdim ellerin ellerin olacagını,
Ne bilirdim severken kaybedecegimi,
Ne bilirdim bilsem bu kadar severmiydim…

şair
Mahmut Tugrul AGSU