Bazen insanı hayatta tutan şeyin ne olduğunu düşünüyorum.Tolstoy her ne kadar bunu sevgiye bağlasa da ben buna katılmakla beraber yeterli görmüyorum. Herşeyden soyutlaşmış,tamamen saf duygulara endekslenmiş sevgi belki bunun için yeterli olabilir ama bunuda günümüz insanına baktıgımızda görmek pekte mümkün olmuyor.Ve bu durum da sevginin dışında başka değerlerin de insan hayatına olumlu katkısı olduğunun göstergesi sayıla bilecek nitelikte…insanı mutluluga götüren bir çok yol var aslında: mesela insanın bilmeden yaptıgı iyilikler!Farkında olmadan,niyetsizce halisane yardımlar.Belki de o an insanın kalbinden çıktığı için sizinde kalbinizin en derinlerine ulaşabilecek kadar yoğun olması o içten geçirilen temennilerin…İşte hayatın yaşanmaya değer belki de en güzel yanı.Tek sorun bunu başara bilmenin biraz zor olması.İnsanların görünen degil de herkezden gizledikleri yönlerini, içlerindeki o saf çocuğu görebilmenin incelikleri.Bunu başarmak herkez için ne kadar kolay olur bilmiyorum ama benim bunu başarmam biraz uzun zamanımı aldı.
Gerçek duyguları yaşamaktan asimile olmuş insanların ne derece içten hisler yaşadığını kestire bilmek gerçekten zor fakat İMKANSIZ degil.İnanan bir kalp için bunu başarmak gerçekten çok kolay.Ancak bunu başarmayı göze alan insanın herşeyini feda etmeye hazır olması lazım.Çünkü bütün bunların sonucunda yanlız kalma olasılığı da var.Ama kaybetmeyi göze almayanın kazanma olasılıgı da yoktur.Belki de en büyük kazançları sağlamamıza bu kayıplarımız vesile olucak.inanan bir kalp,iyi bir analiz gücü, kararlılık, maneviyat ve sebat.Olay ve kişilerin karşısında yıkılmaz bir kale gibi durmayı başardığımızda isteklerimizi gerçekleştirmemize engel olacak şeyleri de bir bir ortadan kaldırmış olucaz.İnancın olduğu yerde mutlak zaferler vardır.Bizimde tek yapmamız gerek en inancımızı sağlamlaştırmak ve zaferimizi daim kılmak…
Hazan Rüzgarı