sessizliğin ortasına düşen bi bomba gibi düştü ayrılık içimize
ağır yara aldı bedenlerimiz gibi ruhlarımızda
kalbimize saplandı uçuşan parçalar
aklımızı yitirmemize sebep oldu çıkan sesler.
etrafın karışmasına baktık yanyana ama bi o kadar da uzakta olarak
binlerce insan ne diye toplanırdı ki başımıza
ne diye sorgu sual yaparlardı bize
anlamamışlardı sanki dillerimizin tutulduğunu
anlamamışlardı sanki ruhumuzda kopan ayrılıkları
sonra kaldırılıp götülüşünü izledik birbirimizin
sen ayrı bi yere, ben ayrı bi yere ama aslında aynı yere
bedenlerimiz değildi ayrı odalara konan
kalplerimiz olmuştu.
bunca zaman ayrılmayan kalpler bi patlamayla nasıl ayrılabilmişti?
yoksa altında başka nedenler mi vardı?
bi patlama yok edebilirmiydi bedenleri?
doğru ya neden etmesinki..
ellerin ayakların koptuğu patlamalarda,
çocukların bebeklerin büyüklerin öldüğü patlamalarda,
niye bizim kalbimizde ölmesindi ki?
metalden taştan değildi ya onlar.
ama acı vardı içimizde,
kalplerimizin ölümünden mi, yoksa ruhumuzun parçalanmasındanmıydı?
yoksa yavaşça eriyen bedenlerimizin ağırlığından mıydı?
çözmek hiç kolay değildi.
komaya almışlardı kalbimi senden bi haberken,
belki de komaya girmem bundandır ne dersin?
gözlerimi açışımla birlikte sadece kalbimin sesi geliyordu kulağıma,
hala nasıl atıyordu anlamak o kadar zor ki.
denilenler doğruymuş demek,
bi patlamayla ölmüyormuş kalpler,
bedenler gibi.
sadece yaralar ve izler kalıyormuş üstünde,
gözlerimi açınca bunları mı anlamam gerekirdi?
ama anlamadım dimi?
gitme zamanı gelmişken,
son bir kez baktı gözlerim arkaya,
yıkık olan bedenime döndüm yine,
korkularla uzaklaştım ordan,
senleyken korkmayan ruhum korkularla dolup taştı.
seni tekrar istedim yanımda bi andaa,
ama kalbimdeki yaram sızladı.
yine kanamaya başladı.
o zaman anladım sana yar olmaman gerektiğini.
asıl patlamanın sende olduğunu.
asıl yaralayan beni senin olduğunu.
ve şimdi sadece bi istediğim kaldı senden.
SanA YaLVArSaM BİLe
AyAğInA KapAnıP AğLAsAM BiLE
AşKıNDaN TuTuŞuP YaNSaM BiLE…
ASLa GErİ DÖnMe..!!!