Kategori arşivi: Aşk Şiirleri

Yılların eskitemediği aşk dolu kalpler için veya çiçeği burnunda aşkını kalplerinde yaşayanlar için hazırlanmış binlerce şiir

Kurmaca aşklar

Aşk sandımda düştüm kucağına
Kor sıcaklığındaki yüreğim
Sarsın istedim bedenini…
Ilık bir bakış eksikliğindeki gözlerim
Yüzsüz istedim derinlerinde…

Sevdalar istedim saflıkla bezenmiş
Sevdanı istedim
Hani kimsede sığınamayan…
İlmik , ilmik dokuyacağım
Yüreğimin en narin miliyle…

Çok mu şey istedim ?
Ya da imkansız mıydı çözemediğim lügatında..?
Belkide zor şeyler istedim
Bilemezdim ki zor olsa da , imkansız olsa da…
Sende hiç varolmadığımı..!

Oysaki boşuna çırpınıp durmuş
Kor sıcaklığındaki yüreğim
Hiçbir rolümün olmadığı aşk oyunlarında…
Halbuki ben o oyunlarda
Yalnızlığı bile oynardım
Şans tanısaydın…

Uzaktan , uzaktan yalnız olurdum sana ,
Abecesi benden sorulurdu yalnızlığın ,
Finali olurdu oyunun sevdamı haykırışım
Sana değil ama ; dünyalara…

Sen hiç olmadın
Ben hep vardım
Sana aşkı yazdım
Sen hep karaladın

Sanmaki ; başrolünü oynadığın
Kurmaca aşklara
Ben değil ;
Sen kandın..!

E y l ü l

Sana merhaba dediğimde yüzüme bakmadığın günü hatırla
Güneş içimi yakarken ,
Alnımdan terler akarken ,
ben o heyecanla ,
O şevkle ,
Bir önceki günün verdiği cesaretle ,
Sana ” merhaba ” dememiş miydim?
Aylardan ” eylül ” değil miydi söyle..!

Ağaçlar yeni yeni soyunurken ,
Bulutların gökyüzünü henüz kapladığı
Yağmurun habercisi soğuk rüzgarların estiği zaman
Acaba üşüyor mu diyen ben değil miydim ?

Sana ” seni seviyorum ” dediğim günü hatırla !
Cemre çoktan düşmüştü bile.
Çiseleyen yağmurun altında
Senin gülen gözlerine bakarak
” sana aşığım ” diyen,
Her sabah eylül’ün ılımsı soğuğunda
Evden çıkmanı bekleyen ben değil miydim ?
Aylardan “eylül” değil miydi..?

Sana yazdığım şiirlerin yüzüne bile bakmadan yırtıp attığında ,
Başında karabulutlar yok muydu ?
Oysa o şiirlerde sen vardın…
Sana olan aşkım vardı…
Bir türlü anlayamadığın ben vardım
Oysaki sen Aralık’tın , Ocak’tın , şubat’tın..!
Eylül kadar bile ılık olamadın..!

Eylül’dü poyraz esiyordu…
Dudaklarım kurumuştu.
O dudaklar ismini binlerce kez hecelemişti.
Artık hecelemeyecekler , artık kurudular,
Sana olan aşkımda kurudu
Sonbaharımı kışa , yağmurumu kara çevirdin..!
Güneş artık vurmuyor odama
Söndürdün Güneşimi, Öldürdün Eylülümü

Eylül’dü poyraz esiyordu…
Penceremden çiseleyen yağmuru izlerken
Sen geldin aklıma birden…

AAAŞŞŞKKK

AAAŞŞŞKKK

AŞK NEDİR Kİ FUL KOKULUM,
AŞK, BİR FİNCAN
TÜRK KAHVESİ KADAR,
“SADE” Mİ DİR?
ÜÇ-BEŞ ZİBİDİNİN,
AĞZINDAKİ KÜFÜR MÜDÜR?
YOKSA, BAYGIN BAKIŞLI BİR LEYDİNİN
DUDAĞINDAKİ ÇAPKIN GÜLÜŞ MÜDÜR?
YOK YOK,
AŞK BUNLARIN HİÇBİRİDİR,
YA DA,YOKSA,HEPSİ MİDİR?
KAFAM KARIŞTI BE GÜZELİM,
YOKSA AŞK,
BU KAFA KARIŞIKLIĞI MIDIR?

Zarif HuzurLu

Aşk şiirleri,ask siirleri,ASK SIIRLERİ,AŞK ŞİİRLERİ

Aşk Şiirleri Bir Başka

Aşk şiirleri bir başka bu kalpte
Seninle atıyor seninle heyecanlanıyor
Aşk şiirleri seni istiyor sana ağlıyor
Bilmem gün gelir seni bir daha görürmüyüm
Tek bildiğim şey seni aşk şiirlerindeki aşklardan bile çok sevdim
Aşk şiirleri…

Ahhh bu aşk şiirleri 🙂

Yazar : Burak Şahin Gülü

www.siirhayat.com

Elveda Papatyam Elveda

Aşkım bir kolye olsun koynunda
Gerçek aşklar asla ölmez bu fani dünyada
Tırnaklarımızla kazıyarak yaşattık biz bu aşkı
Cehennemde kavrulsamda hatırlayacağım o tadını
Etme,eyleme dedim dinlemedin lafımı
Kalbimde öyle bir acı varki , beklemezdim bu kadarını
Bir deli şair oldum çıktım bu sevdanın sonunda

Elveda papatyam elveda….

Yazar : Burak Şahin GÜLÜ WWW.SIIRHAYAT.COM ADMIN

şimdi ölmek vardı koynunda

şimdi ölmek vardı koynunda

Şimdi ölmek vardı koynunda
Yıldızları seyredip
Ellerin avuçlarımda
Mis kokan saçlarının gölgesinde
Başım göğsünün üzerinde
Şimdi ölmek vardı koynunda

Battaniye gibi sarsalar kefeni üzerime
Azrail gelip ninnisini söylese
Sonsuz uykuya dalayım diye
O çok sevdiğim yüreğin, yüreğimin dibinde
Tanrının huzuruna gitmek vardı şimdi

Kimi zaman yarım kaldı cümleler dilimde
Kimi zaman sabahın arifesinde öksüz kaldım gecede
Kimi zaman yüreğimin çağlayana döndüğü yerde
Çarpıp kapıyı gittin birçok kere
İnan çok kızdım bu kör kadere

Sen orda ben burada hasretinle
Uzayan günler kılıç gibi keskin ilmek oldu nefesime
Kesti, boğdu ama sensiz ölemedim yar sensiz uzak bu yerde

Diyorum ya şimdi ölmek vardı koynunda
Öylece sere serpe
Gözlerine dalıp son birkaç saniye
Bırakta dökülsün dudağından birkaç kelime
Duyayımda
Gideyim seni bekleyeceğim o yere

şimdi gidiyor musun

şimdi gidiyor musun

şimdi gidiyorsun ya
dönüp bakma sakın ardına
ben seni dönüp bakasın diye değil
gömüpte unutmayasın diye sevdim
sevdim evet sevdim
bazen seni sen
sende de ben olduğum için sevdim
bazen o gözlerinde kendimi görmeyi sevdim karagözlüm
ben seni öyle sevdim.
şimdi gidiyorsun ya
hani o önceden seviyorum
deyipte şimdilerde zıttını söylüyorsun
ya yüzüme
sevmiyorum diyorsun ya işte
ben bunu değil “sevmiyorum”
derken bile o sesini sevdim ben senin
belki yakınlaşır diye bekledim
sevmek nedir bilmezdim ben
sevmeyi senden öğrendim
hasret nedir bilmezdim
onuda öğrettin canın sağolsun
ağlamak nedir onu hiç bilmezdim
sensiz kalınca öğrendim
şimdi gidiyorsun ya
bil istedim
ilk göz ağrımsın.
beni sabah akşam
bekleyişini özledim
sevgilim
söylesene hadi bekliyorum
şimdi gidiyormusun?

{ UTANSIN }

{ UTANSIN }

Var sev delicesine,
Sevmedi diyen gönül UTANSIN.
Bulutlar gibi yağmur beklercesine,
Aç bağrını gelmeyen UTANSIN.

Yine aşkınla yan kavrul,
Yolunda sararan yaprak ol savrul,
Bir ŞEHİT misali kalbindan vurul;
Yaranı sarmayan tabib UTANSIN.

Mecnun ol dolaş dağlarda,
Çağresiz balık ol çırpın kıyıda;
Yine gözyaşlarını dök dağlarda;
AŞIK değil, deli diyen UTANSIN…