Sevgilim
Yeşil eriğim benim
Ben içine hapsolmuş
Çekirdeğinim senin
Hapiste günler ağır geçer diyorlar
Olsun bee
Ben vazgeçtim
Hürriyetimden
Yeterki yetim bir çocuk gibi
Bırakma yüreğimi
Zira sensiz bu can
Bir yüktür yüreğime
Kaldır öpülesi alnını ve bak bana
Gördün mü gülüm
Bir tek gözlerim değişmedi yine
Bir tek gözlerim…

Öylece durmayı seviyorum ben..
Durup ardından bakmayı..
Sen yürümeyi seviyorsun ama arkana bakmadan..
Yaprak seviyorum ben yaprak..
Kuru, yaş ayırmadan..
Sen ezmeyi seviyorsun, neye bastığına bakmadan…

Geri gelmez günlerim,
Ağlama kardeşim,
Ümitlerinle avunma sokaklerda…

Canına kıymak çözüm olmaz bu durumlarda,
Ruhuna köle olma,
Yalan,
Unut gerçek günlerini,
Takma kafana…

Uykusuz gecelerini,
Hayallerinle,sevginle,
Ağlayan gözler yalan söylemez,
Gülen dudaklar çok uzun sürmez…
O günler yaşamakla bitmez,
Hayatını sev kardeşim…

Seven yaşasın,
Yazık geç kalırsın…
Gönül yaralanır bakarsın,
Gururunu zorlama yanarsın…
Ellerin boşa kalırsa şaşırma,
Deli yağmurlar vuracak kafana…
Buz gibiyim,
Vurup kaçacak,
Anlasana zamanların duracak bu saatlerde,
Canın dayanmaz bu kadere,
Hasret çeken rüyalar…
Sensiz yaşayacaksa bu can,
GİDECEKSEN GİT HİÇ FARKETMEZ…

Ama unutma günlerin geri gelmez…

Ey aşk sen ne büyüksün,sen nelere kâdirsin
Anıtlaşmış bir’ Kapı ‘ yaptırırsın TARSUSTa,
Güzel Kleopatra şehre oradan girsin
Diye çalıştı belki binlerce işçi,usta…

AMASYA’da su için kayalar deldirirsin
Bir demir külünk ile yiğit âşık FERHAT’a,
Onun sevgisi büyük,onun amacı ŞİRİN
Seven herşeye razı ermek için vuslata…

Ben de bir yapı yaptım,yapı değil bir saray
Gönlümün erişilmez en zirvesinda durur,
Oradan doğar Güneş ve oradan çıkar Ay
Ece kadınım benim işte orda oturur…

Ne kapı yaptıran var şimdi ne kaya delen
Bekleme sevgi için yok yollara gül döken,
Çıplak ayakla basma aşk yolları hep diken
Sanma bastığın yerde fışkıracak kardelen…

Yine esiriyim o altmış dakikanın,
Açık pencereden gelen rüzgarla uçuşan saçların,
Gözlerin geliyor aklıma,yalvaran yakınan,
Sıcak sımsıcak insanı içten ısıtan..
Yağmur bulutları dolaşıyordu gözlerindeİ
İnsanı deli divane yapan
Bakışların geliyor aklıma.

Bilmem neden hafif hafif titreyen,
Nemli yarı açık insanı delirten
Dudakların geliyor aklıma
Arzu dolu dudakların.

Kollarınını boynuma doladığın an
Kalbinin atışını duyuyorum zaman zaman
Sonra
Kendimden geçiyorum bir an
Her şey ölesiye susmuştu o zaman
Bazen bir fısıltı,kesilen nefeslerim
Ve…esirin olduğum dakikaların….

bir sabah öldüğümü duyacaksın,ağlayacaksın,köse basından bir tabut cıkacak,görenler Allah rahmet eylesin diyecekler, ve ardından elinde bir demet ciçek,gözlerinden yaslar dökülecek,bir şiir mırıldanacaksın,siyah saçların güneşde parlayacak,mezarlıgımın beyaz taşları görünecek,düşüneceksin birden gecenleri beraber oldugumuz, günler gelecek aklına,hayalim titreyecek karsında sarılmak isteyeceksin,fakat hocanın sesi kaybedecek hayalimi,insanların yavas yavas uzaklastıgını göreceksin,koşup topragıma kapanacaksın artık kapanacaksında,sonra gözün küçük toprak yıgınından uzaklasacak agır agır,iki gül fidanı dikeceksin mezarlıgımın iki yanına,biri KIRMIZI olacak biri BEYAZ,her sabah iki BÜLBÜL ötecek baş ucum da,birbirine ilanı aşk edecek tıpki SEN ve BEN GİBİ…….

Yarın…
Yarın senden ayrılmamın ikinci günü
Bana asırlar geçmiş gibi gelen ilk gün
Öylesine yorgunum ki
Bedenim yetmişinde bir insanı andırıyor
Ya da ben öyle hissediyorum
Halbuki yorulmuş olan sadece yüreğimdi,kalbimdi…
Fazla acıyı taşıyamamış bir yürekti benimkisi
En derininde bulunduğun için acını yeni yeni hissediyorum
Kalbimi parçalıyormuş gibi sızlatıyorsun
Acı veriyorsun
‘Yeter’diyemiyorum kalbime,
Söz dinletemiyorum,dinlemiyor…
Bu iki günde yaşamanın anlamı kalmamış,
Ölü gibiyim
Çok düşündüm nerde yanlış yaptığımı
Sevmekmiydi yanlış olan
Eğer öyleyse şu an yanlışımın acısını çekiyorum
Çok acı veriyorsun çok
Beni böyle bırakmanın amacını hala saptamış değilim
Hala düşünmekteyim seni
Hala kanatıyorsun yüreğimi
Artık yaşamanın anlamı kalmasada
Yalnızlığımı kimseyle paylaşamasamda
Yaptığım yalnışın acısını çekmeye devam ediyorum
Sonunda yalnız kalmak olsada
En büyük yalnışım’SENİ SEVMEK’olsun!!!

Bağra Bağra Yazdım Seni İçime
NASIL ACI VERDİ BİLİYORMUSUN
SENİ SEVMEK BANA
GÖZLERİM YANIYOR
SENİ HER HATIRLADIĞIMDA…

BİR YÜREK DİYORUM
SANA SUNDUĞUM
KOCA BİR YÜREK….

AMA BİR HARABE OLDU
SENDEN SONRA…

SIMSICAKTI SANA BAKAN GÖZLER
ŞİMDİ HER BAKANA
ACI VERİYOR…

SANA BENİMLE BİRLİKTE
ARMAĞAN ETTİĞİM DÜŞLERİM
UMUT DOLUYDU…

ŞİMDİ HİÇBİRİ YOK….

BEN AĞLARKEN SEVDİM SENİ………

GÜLERKEN BIRAKIYORUM……………

bir sonbahar mevsimi
yine acı ve keder
sarmıştı yüreğimi, ruhumu
kuru dudaklarım arasında sigaram
gözlerimde duman halkaları
elimde içki kadehi
çekiyorum
içiyorum
kendimden geçercesine
içimde kin ve nefret
haykırıyorum
feryad ve isyan edercesine
acıya boğuluyorum güzelim
meyhanelerde meze oldum
sarhoşların ağzında
meydanlarda sakız oldum
berdoşların dilinde
adresim yok güzelim
yersiz, yurtsuz
derbederim
viraneyim
bir gün olsun
yüreğimin kapısının zili
çalınmadı
postacılar tarafından
sen kalemim, defterim oldun
yazı masamda
ve dilimde acıklı bir türkü..
ne bülbülün sesi
ne gülün kokusu
ne dalgaların coşkusu
ne yaprakların hışıltısı
ne kalabalıkların gürültüsü
ne rüzgarın esintisi
ne de patlıcan yemeğinin lezeti
tad vermiyor artık ruhuma
bilmiyorum
nasıl tarif edeyim kendimi sana
ben çözulemiyen
bir sırr ım aslında
hayalini yorgan
resmini yastık
yine de uyku girmiyor
gözüme
ben ne şair im
ne yazar ım
ne bestekar ım
ne de sahtekar ım
sadece
yüreğinin sevdasında
deli ve sersem bir bekarım
elveda güzelim elveda
ruhumun
canımın acısı sana feda
aşkın ateşini yaktın ciğerime
korku, heyecan
ve keskin bir biçak
sapladın yüreğime
alnım, göğsüm ter içinde
haykırıyorum Tanrıya
bilmiyorum
mezarımın başı ve taşı
hangi yöne bakacak?
bahtsız bir ölum….
vakitsiz bir ölum….
elveda güzelim elveda