Hadi anlatsana beni kaç harf sevdin?

Hadi anlatsana beni kaç harf sevdin?

Söylesene beni kaç harfle sevdin?
Hani anlat desem içindeki sevgiyi, ilk kelimenden sonra kaç dakika sürer?
Zamanı ellerimle yakasından tutup havaya kaldırsam ne kadar anlatırdın?
Hadi anlatsana beni kaç harf sevdin?

Oyunuma geldin sevgili.
Kandırdım seni az önce.
Bana olan sevgin kaç harf diye sordum sende bana anlatmaya başladın.
Cümlelerle kelimeleri süsleyerek anlatmak yeterli oldu. Demek sadece SENİ ÇOK SEVİYORUM da özetim.
Oysa bana yaşadığımızı sandığım bu büyük aşkı tarif edememen lazımdı.
Ağzından hiçbir kelime çıkmamalıydı.
Düğümlenmeliydi ses tellerin, ellerin titremeli, avuçların terlemeliydi.
Bocalamalıydın.
Her anlatmaya kalktığında saçmalayıp örneklerle izah etmeye çalışmalıydın.
Başaramamalıydın.
Anlamını bilecek kadar bir aşk bize yakışmazdı oysa.
Bak sokaklara hep onlarla dolu.
Ellerinden tutabildiğin bir aşk bu sendeki.
Bana olan sevgini özetlememeliydin sevgili.
Özetlenecek bir aşk sadece kitaplara konu.
Yazılabilecek kadar basit bir aşkı ben bir damla gözyaşıyla anlatırdım sana.

Bana benim sorumu sorma sevgili.
Peki, sen anlat o zaman deme bana.
Beni sadece 16 harf seven birisine ben ne anlatayım?.

Canım çok acıyo yeter!!!

Canım çok acıyo yeter!!!

Acımasız mıyım?
Yoksa acınacak haldemiyim bilmiyorum.
Bilinmezlikler mi çok, yoksa bilinmezlikleri ben mi
yaratıyorum bir türlü karar veremedim

Benim olmanı istemek mi hata yoksa hata seni
sevmek mi zaten en karmasık sorum.
Günlerdir cevaplarını bir türlü bulamadıgım binlerce
soru soruyorum kendime.
Sonra itiraf ediyorum

Evet seni seviyorum ,seni istiyorum ama niye
bu kadar uzaksın bana?

Farklılıklar mı insanı uzaklaştırır birbirinden?
Bu kadar mı acımasız hayat ki sırf farklısın diye
beni asla görmüceksin.
Seni çok sevdiğimi öğrenemeyeceksin.

Belkide unutmak en iyisi diye cevap buluyorum kendime,
ama unutmayı bile beceremiyorum.
Keske düya dursa yada ben dursam ve dünya dönse
gözlerim bir kapalı bir açık derken geçse bugünler
öyle ki seni unutabilsem
Ve ben yine üzgünüm seni unutamıyorum….

KALBİMİ KENDİMCE YAMALIYORUM.
Ama artık dikiş tutmuyor yaralar. Gözlerimi kapatma
bile fayda etmiyor son günlerde
Hak ettigimi mi yaşıyorum yoksa haketmedigim
sey için sınanıyomuyum bilmiyorum.

Ama acısına dayanamıyorum

En umarsamaz halimle bile seni umursarken
ben sadece öylece bakıyorum

ÜZGÜNÜM canımı acıtıyorsun
AMA sen canımı acıttıgını bile bilmiyorsun…….

o dönmeden önce

o dönmeden önce

Geceleyin benden ayrılır ruhum,
Dönünceye kadar açık kalır cam.
Uyanık, başımın ucunda bir mum,
Beklerim, beklerim böyle her akşam.

Bilmesem de nereye gidiyor ruhum,
Bütün gece sessiz, eriyip de mum,
Sabah olduğunu çok biliyorum;
Biliyorum, bu bir sonsuz heyecan.

Besbelli bir ömür böyle sürecek,
O öyle uçarı, ben böyle ürkek;
Bir gün ya bilerek, ya bilmeyerek,
O dönmeden önce camı kapayacağım

Bende Mevsİm Hep Sonbahar

Bende Mevsİm Hep Sonbahar

bir mevsim yaşarım ben,
o da yalnız Sonbahar.
değişmez benim mevsimlerim;
ne Kış,
ne yaz,
ne de İlkbahar….

ne zaman dokunduysam çiçeklere,
dalında kurudular.
ne zaman dinlediysem kuşları,
hemen o an sustular.
ne zaman baktıysam gökyüzüne,
hep aynı,
değişmeyen o kara bulutlar.
benim gönlüm Sonbahar……

umutlarım rüzgarların önünde,
bir kuru yaprak.
dudaklarım çatlamış,paramparça
susuz toprak.
dinmeyen gözyaşlarım,
boz-bulanık ırmak.
kurumaz kirpiklerim benim
hep…ıslak,
ıslak,
ıslak…

başka bir mevsim istemiyoum,
yan cebime bile koymayın.
benim gönlüm Sonbahar…..
hep SONBAHAR…

Yeter KalbiM SuSs !!

Yeter KalbiM SuSs !!

yeter kalbim
sus artık!
anlamıyor musun yok artık!
yine tek kişilik hayallerine dönmelisin
rüyalarında eskiden çok istediğin yalnızlık rüyalarını görmelisin
sus kalbim!
artık dinleyemeyeceğim seni!
seni dinledikçe sustum bana
seni dinledikçe küstüm bana
seni dinledikçe taptım ONA!
seni dinledikçe YANILDIM kalbim!

artık sus kalbim…

sus kendimle kalmalıyım bir süre…

ve sessizliğin sesini dinlemeliyim belki sonsuza dek ‘tek başıma’…

Sen gittin ben BİTTİM..

Sen gittin ben BİTTİM..

Uzağında kaldım her şeyin,
Senin,sevginin uzağında;
Ellerim boşlukta kaldı,kollarım yokluğu sardı,
Sensizlik içime;en içime işledi.
Nedense bir türlü hazmedemedim gidişini !
Sanki hiç bir şey yapmamışsın gibi;
Sen gittin ben bittim;

Anlamsız savaşlar verdim inadına,
Zaman derman olmadı azan yarama,
Seni unutamadım,hasretinde toparlanamadım,
Yani gittin ya ! ben bittim;

Direnemedim sensizliğe,
Kahırla,isyanla geçti her günüm.
Alıkoydu her şeyimi sensizlik nöbetleri,
Ta hücrelerime kadar eridim,
Bakma öyle bir şey olmamış gibi;
Sen gittin ben BİTTİM..

sen canımda can kanımda kansın

sen canımda can kanımda kansın

Masumları mı oynuyorsun bana
Yoksa gerçek misin sen
Bu nasıl bir karanlık
Çık hayatımdan ışığımı geri vermeyeceksen
Karanvole bir aşk
Kuşkulu bir alışmışlık
Durma şimdi yanımda bir gün gideceksen
Korkulu bir rüyanın
O kan emici canavarı mısın
Tatlı bir masalın
iftiraya uğramış kahramanı mısın
Raydan çıkmış bir trenin
Kopmakta olan vagonu
Sen makinist,ben o yolcu
Daha başka korkulu
Senin elinde her şey
Menzil senin seçimin
Ölüm kabus gibi bir yalanla gelişin
Ve aynı yalana atlayıp gidişin
Yaşamak,söylenenlere inat gerçekliğin
Ölümüm değil yaşamım
Karanlığım değil ışığım ol sevdiğim
Kimse ben demiştim demesin bana
Ben inandım ve kazandım demeliyim onlara
Ya da varsa yalan bir şeyler
Açıkca söyledi,şereflice gitti diyeyim soranlara
Diyeceğim tek bir şey var
Gerekirse git ama
Yeter ki benimle oynama
Gerçeksen ölümüne kal yanımda
Yalansan bırak onurlu kalsın bu sevda
Ne olursa olsun sevildiğii unutma
Ve bu sonsuz güvenimi boşa çıkarma
Hani ne demiştik hatırla
“Hem ilkim hem sonum olmalısın”
İçimdeki en tatlı heyecan
Hiç yaşayamadığım yansın
Sen canımda can
Kanımda kansın…

Vazgeçtim, üzüm karası gözlerinden,

Vazgeçtim, üzüm karası gözlerinden,
Masallar kadar tatlı sözlerinden vazgeçtim.
Kiraz kırmızısı, çatlak dudaklarından,
Bana senin kokunu getiren rüzgarlardan,
Seni hatırlatan bütün şarkılardan vazgeçtim.
Umudumun bittiği yerlere güller dikmekten,
Her acı cigaramın sonunda “of ” çekmekten,
Hayatı, sen diye yaşamaktan vazgeçtim.
Yalan dünyanın, doğrularını dinlemekten,
Kadehlerden, gözyaşıma su katıp içmekten,
Yalancı dostları, çevremde görmekten vazgeçtim.
Bir adını silemedim kalbimden senin,
Yıldızıma, gözyaşı dökmene alışamadım.
Aşk sendin, sevginin anlamı sendin.
Sen de yalan olup gittin ya…
Sayende yalancı aşklardan vazgeçtim.
Gecenin bir yarısı, elimde kalem,
Yine seni anlatıyorum, bilmiyorum ki neden?
Şehrin, ışıklarını izliyorum hayalinle,
Nedensiz nedenlerden vazgeçtim, işte böylece,
Senin yüzünden, artık güvenmiyorum aşka,
İnanır mıyım, sevgi dolu dediğin o bakışa
Yoruldum, bu yolda yürümekten be güzelim.
Saçlarıma, yağdırdığın karlara bakıp da,
Hayatımdan senin için vazgeçtim.
Aslına bakarsan be gülüm, ben sana değil,
Düşümdeki emsalsiz güzele vuruldum.
Sonra da onun günahını senin boynuna yükledim..
Affet beni bir tanem,
Galiba ben aşk adına büyük bir günah işledim,
İşte bunun için de, ben aşkın platonik olanını sevdim…
Sonunda platonik aşklardan da senden de vazgeçtim…

Mavi sevda

Bir mavi denizdeyiz şimdi seninle
ak bir martı gibi umut ve sevinç yüklü gemimiz
mutluluk rüzgarları vuruyor yelkenlerimize
pupa yelken yol alıyoruz sabaha
güneşli günlere çıkıyoruz, mavi gecelere
güzelliklerin el değmemiş ormanlarında
düşlenmemiş renklerin çılgınlığı düşüyor bakışlarımıza
kulaklarımıza binlerce kuş sesi dökülüyor
şiir cıvıltıları üşüşüyor saçlarımıza
sevgi çelenkleri örüyor zaman içimizdeki ışıltılardan
sevgiyle beslenerek,
bin çiçek büyüyor özlemin kor bahçelerinden
küskün çocuklar gülümsüyor yıldızlara
seviyoruz bütün insanları, bütün hataları affediyoruz
şarkılar bizim oluyor, şiirler bizim, yarınlar bizim
su gibi yudum yudum, hava gibi nefes nefes
mutluluğu tadıyoruz tüm pınarlardan
sevgimizi koyup tüm sevdaların üstüne
yelin suyla öpüştüğü kıyılara atıyoruz acılarımızı
kaldırıp duvağını gökyüzünün
öpüyoruz tüm beyaz bulutları alnından birer birer
dudaklarımız gül oluyor, gözlerimiz yıldız, bakışlarımız ay
uçuk bir mavide tutsak kalıyor hayallerimiz
sokaklar dolusu mutluluk
çiçekler dolusu sevgi ekiyoruz güzelliğin doruklarına
martılar uçuruyoruz samanyoluna mavi düşler boyu
bir Adem ile Hava faslındayız şimdi seninle
mavi bir rüya görüyoruz, mavi bir bahar yeşeriyor tenlerimizde
yeni bir aşk masalı yaşıyoruz şarkıların tılsımında
güneşi, mehtabı, yıldızları içiyoruz tüm pınarlardan
dudakların kalplere sığındığı bir adada
şimdi binbir arzuyla köpürüp kabarıyor dalgalar
şiir’in yedirenk çakılları vuruyor kıyılarımıza
bütün ihanetlerden arı, bütün çirkinliklerden uzak
yıldızları yol yapıp umutlarımıza
mavilere tırmanıyoruz ince alımlı ayaklarıyla aşkın….

Gizlice sevgilim

Rüyalar bile geceleri bekler
Gizlice görünmek için
Yüreğimdesin, saklısında içimin
Gizlice sevgilim

Kimse bilmesin üzgünlüğümü
Taşırım ölümüm gibi bu duyguyu
En gizli kuytularında ömrümün
Bir yer var gizlice sevgilimin uyuduğu

Gizlice sevgilim, yaşam kadar acı
Canımı tutuşturan özlem gibi
Özlüyorum derin yokoluşta
Gizlice sevgilimi