Unutma

Hayatı unutma

Çektiklerini,acılarını

Zamanı unutma

Senden önce koşan zamanı

Her geçen saati unutma

Hayat bir kilometre

Doldurmak için

Koşmak gerekmezKilometreler her zaman

Öyle hızlı geçer ki

Kendi kaderini çizmek için

Kilometrelere hükmederiz

Eğer hükmede bilirseniz

Ölümün çaresi yok

Unutmak çare değil

Eğer unutmak istersen beni

Önce kendini unut

Ben senin yansımanım.

Ey Ölüm

Gece örtümdür üstümde

Yalnızlığı aldım yanıma

Acıyı,kimsesizliği rotam yaptım

Sana geliyorum

Ey ölüm

Korkmam ölüden,ölümden

Soğuk olur tenim

Soğuk olur bedenim

Kalbim aşkınla yanarken

Ruhum ateşler içindeyken

Yavaş yavaş ruh bedenden ayrılırken

Soğur tenim,soğuk olur ölümüm

Ölmekten korkmam

Korkum sensizliktir

Seni beklemekle geçecektir

Ahirette zamanım

Sana geliyorum

Ey ölüm.

Al Al Beni de Götür

Al Al Beni de Götür

Al…Al Beni De Götür

Gördüm,gördüm O’nu
Gidiyordu uzaklara
Yanında neşem,
Benliğim yanında,
Sevgilim yanında
Tutmuş kolundan,
Çekiyordu,alıyordu,
Alıyordu onu,
Hayatımın anlamını,
Çekiyordu kolundan
Gitmek istemiyordu,
Belli bağrıyordu
Belli, belli ki,
Beni istiyordu
Beni istiyordu,
İzin istiyordu
Zamanımı soruyordu
Belli belli ki,
Çok uzaklara,
Ahirete gidiyordu
Beni yalnız koyup,
Gidiyordu,uzaklara
Hani gitmeyecektin,
Hani benimleydin,
Hani ölüm bile ayıramazdı,
Hani ,hanisini sevdiğimi,
Ne oldu böyle,
Bıraktın beni
Hey sevdiğimi alan,
Hey benliğimi neşemi,
Alıp götüren! al,
Al beni de götür
Al beni bu hayattan,
Hayattan al sevdiğime,
Eşime,diğer yanıma,
Götür beni de,götür
Hadi! hadi bekliyorum seni…
soner sengezer

akşamlar ve sen

akşamlar ve sen

Küçük düşler kurduğumuz bir deryaydı.
İçine ütopyalarımızı sığdırırken altında kaldığımız,
kaldıramadığımız…
Her şeyi düşündük yaşarken
Ve yaşamaya çalışırken düşlerimizi
altında kaldı minik bedenlerimiz,
Umutlarımız,arzularımız,duygularımız…
Yenildik anlayacağın,
Payımıza kalan ağlamaklı yüzler ve yaşlı gözlerdi.
Ve birde bitmek bilmeyen akşamlar
Ah o akşamlar,
Sabah olmak bilmeyen ,
Şehrin ışıklarını uyutmaya çalıştığımız,
Göz kapaklarımızın inadına açık kaldığı ,
Tınılı,sigaralı ,kaçak çaylı akşamlar…
En çok akşamlar kahrederdi,
En çok hüzünlü akşamlar…
Ne çok severdim kahrolurken akşamları,
Ne çok düşünürdüm seni,
Alıp götürürdü bunca yükün içinden
Bir tek seni anımsardı us’um
Bir tek sen olurdun ve birde ben
yapayalnız…

AKŞAM

AKŞAM

Bir akşamı atlamadan yazabilirim
Bir tas su içer gibi
Kendi sevgilerimize vurgunluğumuzdan

Yıldırım düşer suya, buharlaşır özlemin
Esmeriyle gelir, yağmuruyla gelir
-Bütün akşamlar biraz da yağmurdur zaten-
Yaprağında titreşen canıyla gelir
Güneşsiz, bulutsuz bir gökyüzü kalsa da
Hasta yatağına saplanmış uyku gibi
Bir akşam çıkarırım sancılarımdan

Dağlarda çoban yalnızlığıyla
Kum saati boşalır, kum saati benden önce
Gün olur yankı verir sesime
Gün olur çıkarsız sevdalarımdan
Bir can kalmış, bir can az yakınmadığım
Akşamı zamanında taşımadıkça.

Ahlama Vahlama

Ahlama Vahlama

Ah..lama, vah..lama, ağlama
Sık dişini biraz daha
Geçecek bu acılar,bitecek nasılsa,
Sende ereceksin muradına.

Bırak giden gitsin,ağlama,
Ağlayıp da yüreğini dağlama.
Taze bir fidansın daha,
Gelecek mutlu günler yakında.

Ah..lama, vah..lama, ağlama
Sık dişini biraz daha
Geçecek bu acılar,bitecek nasılsa,
Sende ereceksin muradına.

Bir senmisin terk edilen,
Sevip’de,tek sevilmeyen
Dönüp bakma sakın arkana
Gelecek mutlu günler yakında.

Ah..lama, vah..lama, ağlama
Sık dişini biraz daha
Geçecek bu acılar,bitecek nasılsa
Sende ereceksin muradına.

Gençsin,güzelsin,daha ne istersin
Elbet seveceksin,mutlak sevileceksin
Bir gün kendi kendine güleceksin
Gelecek mutlu günler yakında.

Ah..lama, vah..lama, ağlama
Sık dişini biraz daha
Geçecek bu acılar,bitecek nasılsa
Sende ereceksin muradına.

ahh bir anlasan

ahh bir anlasan

ahh bir anlasan seni nasıl sevdiğimi
ahh bir anlasan seni nasıl özlediğimi
ahh bir anlasan sana deliler gibi aşık oldumu
ahh bir anlasan anlasan

belki bir gün anlarsın be sevgilim
ama artık be anla sevgilim seni sevdiğimi
artık bundan gayrı bekleyemem seni
ne olur iş işten geçmeden anla be sevgilim
artık beniiii……

ah..ah..ah.. ahh bu ah..lar olmasa.

ah..ah..ah.. ahh bu ah..lar olmasa.

Görmeseydi gözlerim gözlerini
Tutmasaydı ellerim ellerini,
Bu sevda ölüme kadar demeseydi dillerim,
Sevmeseydi,sevmeseydi,sevmeseydi yüreğim,
Ah..ah..ah.. ahh bu ah..lar olmasa.

Kopmasaydı durgun deniz de fırtınalar,
Batmasaydı aşkımız okyanuslar da,
Olmasaydı hır gür, sen ben kavgası
ah..ah..ah.. ahh bu ah..lar olmasa.

Kaplamasaydı gökyüzünü simsiyah bulutlar
Islanmasaydık çamur yağmurlarında,iliklerimize kadar,
Titrememeseydik ayrı köşelerde,sarilabilseydik birbirimize
Isınabilseydik aşkımızın ateşiyle,dönebilseydik sevgimize
ah..ah..ah.. ahh bu ah..lar olmasa.

Geceleri dolarmıydın parmaklarıma saçlarındır diyerek
Başlarmıydım sabahın köründe şaraba,dudaklarını içercesine
Dönermiydim sabaha dek sensiz ve soğuk yatağımda
Sarılırmıydım yastıklara,yatarken ayrı odalarda.
ah..ah..ah.. ahh bu ah..lar olmasa.

Katlanırmıyım sanıyorsun bunca yıllık beraberliğimize
Acıyla,elemle, kederle geçen evliliğimize
Dışarda mutluluk gösterilerimize ev de hır gürlerimize
Bende bu yürek bu yürek te bu sevda olmasaydı eğer
ah..ah..ah.. ahh bu ah..lar olmasa.

Cemal Şimşek

ah bi anlatabilsek

ah bi anlatabilsek

DÜŞLERİMDESİN ŞİMDİ ANLAMSIZCA
BİLİNMEZ KEDER BAĞLAR KALBİMİ
İÇİMDEKİ SENİ DAHA ATMIŞ DEĞİLİM
YÜRÜRKEN BİLE GÖZLERİM HALA SENİ ARIYOR
NERDEN BİLEYİM AYRILIĞIN BU KADAR VİCDANSIZ OLDUĞUNU
HER GÜN DOĞUMU İNCEDEN SIZI KAPLAR
BU SANA HALA BAĞLI KALBİ
ELLERİMDEN TUTSAN KEŞKE ŞİMDİ
GÖZLERİMİN İÇİNE BAKSAN
VE O SÖZLERİ FISILDASAK
SONRA DÜŞLERE DALSAK İKİMİZ
İÇİMİZDEN GELEN HERŞEYİ GÖZLERİMİZLE ANLATSAK BİRBİRİMİZE
BULUTLARA BAKARAK RESİM OLUŞTURSAK ŞEKİLERDEN
KAHKALAR ATARKEN BİRDEN AĞLASAK
AMA AKAN DAMLALAR SEVGİ DAMLACIKLARI OLSUN
ÜZÜNTÜ HARAM OLSUN İKİMİZEDE
ANLATA BİLSEK BİRBİRİMİZE OLAN AŞKIMIZI
AH Bİ ANLATABİLSEK

affına muhtacım

affına muhtacım

ışık süzmesi gibiydin,
öylesine aynı,öylesine keskindi bakışların.
Her yağmurdan sonra kaybolan renklerin vardı.
Sen yanlızlığımdın,
Çare aradığımdın
adandığımdın.
Çilek tadında zehir gibiydin,
yaşamam tadında gizliydi.
Seni anlamam çözümsüz denklemler kurmaktı.
Hep aynı dönemece çıktığım yoldun sen.
Karaya çalardın,
gölgeliydi yüzün.
Ansızın üşüten rüzgarımdın.
Tütün kadar griydi sesin,
her içime çekişim ruhumu temizlerdi.
Kıyıya vurulmuş deniz gibi imkansızımdın.
Tenine hasret mahkum gibi,
affına muhtacım.