bir buket gül

bir buket gül

BİR BUKET GÜL
gündüzler gece oluyor seni düşündüğüm anda
sevmek bir ömür gibi geliyor insana
bıkılmış usanılmış sevdalarda
bir buket görürsen beni hatırla

küçük çocuk gibi dönüyorum etrafında
o karanlık gecenin loz ışığında
aşkın diğer adı sevmek demiştin ya
hey gidi bugünler nerde şimdi bu sevda

umutlar bağlamıştım bu sevdada
sevmekte ölmek gibi vız gelir bana
bir buket gül görürsen kapında
al içeri bir kokla belki benim kokumdur hala…

bir gün

bir gün

eğer birgün
gideceksen
sevmiyorum diyeceksen
ardımdan güleceksen
ne olur gelme bana
unutum diyeceksen
ardımdan güleceken benle alay edeceksen ne olur gelme bana
göz yaşı döktüreceksen ansızın gideceksen unut beni diyeceksen ne olur sevdirme kendini
tuttuğun ellerimi bırakacaksan alay ettim diyeceksen .göz yaşı döktüreceksen ne olur gelme bana

bir kis aksami

bir kis aksami

bir gecenin ayazinda kaybettim seni
ummadigim o basit gecelerden birinde
oysa simsiki tutmustum ellerinden
biran bile birakmadan
ama nasil olduysa ellerimden kayiverdin aniden
senin gidisin bi yandan gecenin ayazi bir yandan
tokadini bir kere daha vurdu dusene
neye uzulecegime sasirdim kaldim
ellerimden kayip gitmene mi? sogukta yapayalniz donmama mi?
soguktan gozlerimden akan iki damla yas bile kurudu
ellerim bombos bakdi gittigin gunden beri
sicakligini kaybettiler, soldular
don artik beni sevmiyosan bile
elimden tutmak istemiosan bile
bari bir kerecik sana doya doya bakmam icin
don ve benim bole masum bi sekilde
esen ruzgarlarin arasinda yanip kavrulmama neden olma
herzaman seni bekleyecegim
beni nerde bulacagini biliyorsun
ellerimden kayip gittigin soguk kis aksamlarinda olacagim
etrafina iyi bak
kenarda kosede bazen kaldirim taslarinda olacagim
ama seni beklemekten vazgecmeyecegim
senin umudunla yasadim senin umudunla olecegim

bir şehidin son mektubu

bir şehidin son mektubu

Sevgili kardeşim,
Bu gece rüyamda beni vurmuşlardı,
Cenneti gördüm, cenneti gördüm.
Arkamdan ağlıyordunuz, TÜRKİYE ağlıyordu.
Babam Vatan sağ olsun, diyordu;
Anam karalar bağlıyordu…
Komutanım ay yıldızlı bayağı vermişti elime,
Yürü aslanım diyordu.
Cennet kapıları aralanmıştı,
Ben gülüyordum.
Ben gülüyordum.
Ölüm gülerek karşılanır mı?
Ben karşılıyordum.

Ah kardeşim, ahh,
Beni kimler vuruyordu; biliyor musun?
Bu ülkenin ekmeğini yemiş,
Havasını solumuş,
Aynı okulu, aynı sırayı paylaştığımız,
Ekmeği ortadan bölüp verdiğimiz,
Beyni yıkanmış, Vatan haini
Üç beş çapulcu..
Benim zoruma bu gidiyordu;
Benim zoruma bu gidiyordu…
Kabullenemiyordum bir türlü,
Aklım almıyordu.
Aklım almıyordu…
Onları bu hallere düşürenlere naletler okuyordum!!!!
Naletler okuyordum!!!!

Gazeteler manşetten vermiş şahadetimi,
Sen teröre naletler yağdırıyordun,
Gizleyememiştin gözyaşlarını,
Sen ağlıyordun,TÜRKİYE ağlıyordu.
Ben ağlamayın diyordum;
Bu vatanı sevin,
Bu vatana sahip çıkın
Bu vatana binlerce can feda,
Binlerce can feda….

Yılmaz Çelik

bizi anlayın

bizi anlayın

biraz bizide anlayın
siz hiç cahil olmadınızmı
hiç kanınız kaynamadımı?biraz bizide anlayı

hissedin duygularımızı
anlayış gösterin bize
doğru yolu bulmamıza
yardımcı olun bizim

bazende karışmayın bize
sıkmayın bibi
biliyoruz size layık olmamızı istersiniz
ama anlayın bizi

bu böyle biline

bu böyle biline

Seviyorsan şunu bil,kıymetini bilmezler,
Engelleri aşarsın,düzde geçit vermezler,
Ayrılan et tırnağın,acısını bilmezler,
Allah affetsin amma,hiç acımam kıyarım…

Seni benim yanımdan,sorumsuzca iteni,
Konumunu bilerek,yüreğimden gideni,
Şimdi soran varmıdır,bizde olup biteni,
Allah affetsin amma,hiç açımam yakarım…

Hiç bir kula zararı,olmayan sevgimizi,
Kıskandılar onlarda,olmayan ilgimizi,
Cahiller nasıl anlar,sevgide bilgimizi,
Allah affetsin amma,hiç acımam yıkarım…

Bize kapatılırsa,sevdanın ince yolu,
Eğer boş konulmuşsa, sevenin eli kolu,
Sorman ağlayacağım,gözlerim dolu dolu,
Allah affetsin amma,hiç acımam kırarım…

Mevsimlerim karıştı,baharmıdır güzmüdür,
Küskünüm aynalara,bu gülmeyen yüzmüdür,
Görecekler yakındır,yokuşları düzmüdür,
Allah affetsin amma,hiç acımam kınarım…

Elimde beyaz gülü,kanım ile boyarım,
Böyle şerefsizlerin,gözlerini oyarım,
Namlunun tam ucuna,ağır kurşun koyarım,
Allah affetsin amma,ben bunlara sıkarım…

Bu Masum Güzelliğe güller Gül Açtı Sende

Bu Masum Güzelliğe güller Gül Açtı Sende

Rüyalar gibi geçer, mehtaplı gece sende
Yaşamayan bilmezki, sevdalar nice sende
Hele bir de geldimi, gecenin sessizliği
Bir doyumsuz güzellik, olur geceler sende

Her mevsimin bir bahar, az da sayılmaz sende
Bin bir çiçek gibisin, aşka doyulmaz sende
Mesteder gönülleri, bu ne tılsımlı sevda
Her mevsim açıyorsun, Kar var sayılmaz sende

Hayallere sığmayan, al yanaklar var sende
Laleler kına yakmış, bal dudaklar var sende
Bir ebedi baharki, her can maksuda erer
Kuş sesi, gül kokusu, bütün nevbahar sende

Gözünün güneşiyle, yakan gözler var sende
Misline rastlanmayan, tatlı sözler var sende
Yüreklere sığmayan, her canda senin aşkın
Bu masum güzelliğe, güller gül açtı sende

sensizlik haram bana..

sensizlik haram bana..

sen yoksun yanimda cok usuyorum
ellerim semada dualar ediyorum
sensizlik canima tak ediyor askim
sensizlik haram bana,don guzelim don bana

Gozlerine uzun uzun dalip gidiyordum
ellerini tutup kalbime koyuyordum
sensiz bir an bile olamiyordum
sensizlik haram bana don sevgilim don..ARTIK

yuce tanrim biliyor seni sevdigimi
senin icin ugruna canimi verdigimi
senden baskasina tapmadigimi
sensizlik haram bana don artik yaa sevgili

bu sensizlik nereye kadar

bu sensizlik nereye kadar

NEREYE KADAR BU KÜSKÜNLÜK
NEREYE KADAR BU YALNIZLIK
SÖYLE BİTANEM SÖYLE
BU SENSİZLİK NEREYE KADAR

SENİ ÖZLÜYORUM HER DAKİKA
SENİ DÜŞÜNÜYORUM
AKLIMDAN ÇIKMIYORSUN HİÇ
BU SENSİZLİK NEREYE KADAR

HAYALİMİ SÜSLER OLDUN HER GECE
RÜYALARIMDAN ÇIKMAZ OLDUN
NE MUTLUYDUK RÜYALARIMDA
BU SENSÝZLÝK NEREYE KADAR

ZOR GELİYOR SENSİZ OLMAK
ZOR GELİYOR SENSÝZ YAÞAMAK
SÖYLE BÝTANEM SÖLE
BU SENSİZLİK NEREYE KADAR

SAİT NAZİKOĞLU

BİR GÜNN

BİR GÜNN

Bir gün süreceğim atımı,
Çekeceğim yamçıyı sırtıma,
Garip halli mi desem, yolcu halli mi
Bıkmadan arıyacağım
Hem kömür gözlümü, hem memleketimi.

Yolum hanlara düşecek,
Yörük çadırlarına düşecek.
Yolum uzaklara, ta uzaklara
Pınar başlarına,
Hemşeri düşlerine,
Yolum.
Daha bilmem nerelere,
Nerelere düşecek…

Bir gün ineceğim atımdan,
Öpeceğim o memleketin
Taşını toprağını.
O memleket,
Kömür gözlümün memleketi,
Benim memleketim, benim yurdum.
O memleket.
Zaman zaman selam durduğum
Ekmeğim kadar arı,
Suyum kadar duru
Çiçekler içinde çiçek, Anadolu!..