BİZİM BAĞ HARAB OLMUŞ

BİZİM BAĞ HARAB OLMUŞ

Bir bağımız vardı bizim, hey dostlar,ötegeçede,
Üzümleri tatlı, toprağı verimli…
Hele bahar gelmeye görsün bir…
Gözünü açar, budardık çubuklarını…
Bellemesi bir başkaydı zaten…
Budanan çubukları odun yapardı annem..
Üzüme dolunca çubuklar;
Bir başka olurdu bakışlar
Dallara söykerdi salkımlar…
Hey gibi bizim bağ hey

Güz gelince bağ beklerdi küçükler.
Eski elbise takılırdı dallara,
Bir de ateş yakılırdı akşam dönüşünde..
Üzümleri, tilkiler, yemesin diye,
Aylarca beklenen bağ bozumu başlardı,
Bir hareketlilik yaşanırdı bağ yolunda,
Kuş cıvıltıları terkederdi yerini bizlere.
Tenekelerle, sepetlerle toplanırdı;
Salkım salkım üzümler…
Kağnılarla getirirdik üzümleri köye, havtlarda ezilirdi üzümler.
Pekmez toprağı getirirdik ocaktan,
sabaha kadar pekmez kaynardı;
teştlerde, kulplu kazanlarda.
Tandırda sabahlardı, nineler, anneler!…

Yıllar sonra köye gitmiştim ziyarete..
Haydi… Bizim bağa gidelim dedim anneme;
bir başka baktı annem gözlerime…ifade etmekte zorlanıyordu sanki,
gözlerinde yaş belirdi, hüzünlü hüzünlü:
“Bizim bağ…Bizim bağ harap oldu ey oğul” dedi…
Şöyle bir daldım maziye….tâ yıllar öncesine döndüm…
Oysa ki , bir başkaydı o yıllar…Heyhat!…
Üretmek… üretken olmak, ne güzeldi sahiden…
Kırmadı beni annem, yine gittik bizim bağa.
Birkaç kara kütük…Bir o kadar da çubuk gözüküyordu…
bir tek , “Armut Ağacı” kalmıştı ; harap olan bağa inat.
“Bağ harap olduysa, BEN varım” diyordu sanki…
dallar meyveye dolmuştu, başlar yere eğikti..
ürün vermenin zevkini çıkarıyordu…bizim bağın bekçisiydi O…
Bizim bağ harap olmuştu;Kuşlar da yoktu, tilkiler de!…
Derin bir sessizlik almıştı bizim bağı
Ey oğul! Şimdiki nesil hazırcı, zahmete katlanan nerdeee?…
yok artık; ekşiye, pekmeze hasretiz,
Ne idiğü belirsiz pekmeze mahkumuz diyordu annem.
İki gözlerimiz de iki çeşme olmuştu..
Ama, bu göz yaşları çare üretmezdi;
harap olmuştu bizim bağ
Bizim bağ harap olmuştu.
Bir bizim bağ mı? Hayır… hayır!…
bütün bağlar böyleydi bizim köyde….
Elveda bizim bağlar…Elveda bağcılık!…Elveda.
Ellerimizde kaynattığımız; pekmezler, ekşiler…
Büyük sözü dinlememişti, pişmandı; genç nesiller.
kuşlar ötüşmüyor, tilkiler koşuşmuyordu artık,
Bizim Bağın Dere yalnızlığa itilmişti.
Belliydi zaten;
Bakılmazsa dağ olur demişti; Rahmetli dedem…
Öyle oldu gerçekten!…
Bizim bağ harap oldu velhasıl!….

Hakkı YURTLU-Akdağmadeni-YOZGAT

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir