Geçen gün yağmur yağdı bu şehre.Yolumun kenarında küçük bir su birikintisi gözüme ilişti.Kalp şeklindeydi ve diğerlerine göre daha büyüktü.Ona baktım, geçtim..İlerde daha küçüklerini gördüm.Ama onlar ona benzemiyorlardı.Günler birbirini kovaladı,yağmur yağdıkça kalp doluyor, daha da belirginleşiyordu.Diğer birikintiler ise herhangi bir şekil ifade etmeden büyüyorlardı.Kenarda kıyıda saklanmış kalbe benzeyen bir şekil daha gördüm.Ama yine de onun gibi değildi.O da büyüyor ama gözümü dolduramıyordu diğeri gibi.
Düşündüm yürüdükçe…Su aynı su,yağan aynı yağmur,toprak aynı toprak. Birikintiler neden hepiniz aynı güzel görünümü veremiyorsunuz?
Tekrar düşündüm. İnsanlar…Aynı şartlarda olsak bile bazen, neden aynı şeyleri göremiyoruz?İçimizdeki sevgi neden bazılarına göre çok ya da az?
Sudan kalbim, senin şeklin belli ve yağan yağmur seni çoğaltıyor; benim sevgi dolu kardeşlerim, sizin özünüz iyi, sizde her şey sevgiye dönüşüyor.Biri kötülük mü yapmış, olsun onun da iyi bir yanı vardır,onun da bir sevgi vardır özünde.Biri sana karşı düşüncesizlik mi etmiş; olsun onunda vardır daha önemli bir düşündüğü.Hayat sana sırt mı çevirmiş; hayır sırt çevirmemiştir,sadece çoğaltmak istiyordur sevgini.Peki herkes böyle mi düşünür? Hayır,işte o kocaman kalpli özü iyi olan insanlar..Güzel gören dostlar, bunlar sizin gördükleriniz.
Şekilsiz sular, kalbe benzeyen birikintiler siz sudan kalp gibi olabilir misiniz?Kuru kalpler size okyanusları getirsem, değerini bilir misiniz?Hayır ne su birikintieri, ne de katı kalpli insanlar; siz asla onlar gibi olamazsınız.O bir sudan kalp ve onların kalbi su gibi temiz.Sevgi var; dışından da belli, size bakışlarından da…
Derya Çiftçiler