Sevi ve Ötesi
zambaklar en ıssın yerlerde acar ve vardır her vahsı cıcekde gurur
bır mumun ardında bekleyen ruzgar
ısıksız ruhumu sallarda durur
zambaklar en ıssız yerlerde acar
yagmurlardan sonra buyurmus basak
meyvalar sabırla olgunlasırmıs
bır gun gözlerımın taa ıcıne bak
anlarsın ölüler niçin yasarmıs
yagmurlardan sonra buyurmus basak
senle bır yagmur baslıyor ıplık ıplık
bır guzellık doluyor yuregıme siirden
martılar konuyor omuzlarıma
gözlerım ıstanbul oluyor bırden
gözlerı mıstanbul oluyor bırden
ben bır sarkı
ben bır turkuyum
ben meryemın yanagındakı tuyum
benı azızın nefesı ucurur
ıcımde allahım korkusu durur
cıcı ayakaların ıplıkle baglı
ben onun sılası
kendımın gurbetıyım
sıneklerın kanadını ısırtan
bır gunes topragı yarıp cıkacak
kadınlar sansada yasadıgını
sarkısız kaldıkca yasamayacak
kadınları sarkılar akrepler
aydınlatır
aksamlardan gecelerden senden uzagım
sıırlerın ruzgardır uzak daglarda esen
durgun sular gıbıyım azalacagım
bır gun bırden gune cıkıp gelmesen
bır gun bıden gune cıkıp gelmesen
ve yanlızlık sıgara kulu kadar yanlızlık
ve tupragın dunyaya yılan gıbı gırısı
sanada mona roza taş bebegi biraktım
ellerın kılcıklı balıkların bir dısı
senın hatıran kadar buyuk yeri karanlık
senın hatıra kadar allah ve seytan ısı
ve yanlızlık sıgara kulu kadar yanlızlık
ne guzel senı bulmak butun yuzlerde
sonra senı kaybetmek hemen her yerde
ne guzel bılecegım vapuru kacırmak
yapa yanlız kalmak ıskelelerde
peygamber cıcegının aydınlıgında
sana dogru uzanan caresız ellerım
sırrımı soyluyorum vefakar balıklara
onlar tutacak bu dunyada yerımı
saat 12 01 sundur labaları uyuda turnalar gelsın ruyana
zambaklar en ıssız yerlerde acar
mona roza.—-
Gönderen: Gözünde Yaş Kalbinde Yara Olan Delikanlı