istanbul susar, istanbul ağlar……….
Sağanaklardayım nedensiz, İstanbul seni benden çalalı
Artık senin güzel gözlerinle görmeli
Senin nefesinle solumalıyım İstanbul’u bu sabah
Sesin kadar güzel, senin kadar güzel olmalı
“Hayırsız İstanbul…”
Sarıyer’deki balıkçı meyhanelerinden duyulmalı
İstanbul şarkıları bizi anlatan
Yaşamalıyım İstanbul’u yeniden
Sarnıçlarında boğulan aşklar canlanmalı
Camilerinde kiliselerinde dualar kabul olmalı
Mumlar sönmeden türbelerinde
Serin sularında aksin olmalı İstanbul gibi
Martı kanatlarının altındaki boğaz yamaçlarında
Yaşanan yüzyılların aşkları dolmalı içime
Sen istanbulda
İstanbul benim içimde olmalı
İstanbul olmalıyım
Surlarında kalan izlerini bulmalıyım
Seni eski zaman sevdalarında kucaklayan
İstanbul’un dudakları gibi
Dudaklarına kanmalıyım
Sen istanbulda bir aşk
Ben İstanbul olmalıyım
İstanbul’u seninle yaşamalıyım yeniden
Ellerin bütün vapurlarını okşuyorken nazım gibi
Güvertelerinde ayak izlerin henüz duruyorken
Ben kanatlarımla üzerinde olmalıyım İstanbul’un
Hazarfen Çelebi gibi inadına
İstanbul aşkının özgürlüğüne ölebilmeliyim
Fatih haliçten girdi sessizce
Ben yüreğinden vurmalıyım fütursuzca
Sağanaklarında seninle ıslanmalıyım
Bütün ıslaklığımızda İstanbul
Bütün üşümelerimizde İstanbul olmalı…
Sultanahmet Ayasofya bizi anlamalı
Ben İstanbul’ da bir lodos…
Ben istanbulda bir yelkenli…
Ben istanbulda deniz kokusu olmalıyım…
Sarmalıyım İstanbul’un seni sardığı kadar
Gözlerin İstanbul olmalı,
Gecesinde dilek tuttuğum yıldızları gibi
Ben yıldızlara bakmalıyım
Senin istanbulda düşlere daldığın kadar
Bizans’ın bıraktığı gibi İstanbul’u
İstanbul seni bana bırakmalı,
Bir İstanbul sabahı
Bilirim ki
İstanbul susar…
İstanbul ağlar…
İşte aşkım “İstanbul” kadar zor olmalı
İstanbul sana susamalı
Benim sana susadığım kadar
Bu hasret İstanbul’a da koymalı bana koyduğu kadar…