ıslak caddelerim
şehrin toprak sokaklarında,göz yaşlarını soluyorum
bakışlarınla güneşi batırıyor,yıldızlara silüetini kazıyorum
batıp batıp çıkıyorum sahralara,gözlerine saklıyorum tebessümlerimi
ümitlerimi yaslıyorum vuslatına,hasretle çıkıyorum sevda basamaklarına
son bahar saçlarımda sararıyor,kışlar vuruyor,hüzün esiyor sabahlarıma
nevrim dönüyor sanki,batan gün hiç dogmayacakmış gibi manzarama
herşeyi unuttum sanki sadece sen ve gözlerin aklımda
ıslak caddelerde attıgım her adımda,her duvarda,bakışların karşımda
öyle yazmışsın ki adını sokaklarıma,çok derin kazımışım seni sayfalarıma
rüzgar bile hasret kokuna,denizi dahi kıskandıracak mavi bakışlarına
lakin hasret işlemiş rüzgarı yalan nemli duvarlara,
damlalar süzülür boyalarından,vurur kendini kaldırımlara
akar akarda durmaz şehrin sensiz ve sessiz sokaklarına,
ıslak toprak kokusuna hasretim şimdi adını yazdıgım semalara,
er geç kanatlacak sevdam ulaşacak fısıldayacak kulaklarına
kaç meltem daha vuracak bagrıma,siper edecegim kalbimi yıldızların yagdıgı akşamlara,
sen vur vurda sızlamaz gögsüm,bırakırım aklımı,aşkımı,yüzü dönük sevdalara…
ne zaman düşüncem bir yıldız gibi kayıyorsun gönlümden,avuçlarımdan akıyorsun sanki,
bir ses derki,o anda durdur nefesi çek içine bir daha bırakma,ama elimde degil ki,
o yıldız semayla buluşacak,ardından bir sena daha vuracak,yeni hasretler yelken açacak,
benim seni unutmam için,güneş dogudan batacak bir daha asla dogmayacak..