Gökkuşağı istiyorum seninle

Hayalin bir uzun gölge
yürüdükçe uzaklaşıyor benden
Duruyorum yolumun tam ortasında
duruyor ve bakıyorum güzel yüzüne
Nedir diyorum bu telaş,bu kaybetme korkusu
sol yanımda çırpınan bu kuş yüreği kimin
Neyin nesi içimde çalkalanan bu zehir
umarsızca terk ettiğim bu kaçıncı şehir
Kavruluyor yeryüzü,yanıyor avuçlarım
Terimden bir ırmak akıyor önümden usul usul…

Bir kuş bakışı kadar uzakta umutlarım
Sürgün veren filizlerdir düşlerimin toplamı (ki)
içimde bir bahar dalı kırılıyor durmadan
kış yürüyor üstüme…
Kulaklarımda bir uğultudur gidiyor
Zifiri karanlıklar iniyor perdesine gözlerimin
Derin bir sessizliktir sürükleyen beni yangın yerine
Kaçmalıyım biliyorum, kaybolmalıyım
Yüreğim;
kurtarılacak ilk şey olmalı bu yangından…

Dokunuyorum ellerime;sen uzan diye
Uzan ki ısınayım,
Uzan ki sığınayım avuçlarına
Yaralarım var benim;kronik sancılarım pusuda
Yetim nice duygu var içimdeki kovuklarda
Bakışlarım;
bir nazlı gelindir telli duvaklı
Salınır durur aşkın dirençli kapısında
Ve ne zaman yaklaşsa
acımasız bir eşikte son bulur ömrü…

Ardımda güz yanığı bir geçmiş bıraktım ben
buruk,tutkulu,kırgın,acılı;
ne varsa işte haya dair…
Şimdi sadece sarıdır hatırladığım renklerden
yaprak sarısı,hazan sarısı,hüzün sarısı
Ben gökkuşağı istiyorum seninle
inatçı bir tual belki
İstiyorum ki yapalım artık resmini mutluluğun
dokunsun herkes,
dokunsun ve gerçek olsun tüm düşler…

Yorma beni ne olur,geliver işte bir sabah!
Yıldızlardan bıktım ben,aydan sıkıldım;
güneş doğsun üstüme
Haydi görün artık şu sabırsız kapımdan
elinde hayallerim
eteklerinde özlem
Gülüşlerinin toplamınca
Son kez bakıver yüzüme…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir