Bir eve sığmayan iki yabancı;
Sabahtan akşama kavga ederler.
İkisi de olmuş birer yalancı;
Can verirler ama, hiç sır vermezler.
Sorarsan adına evlilik derler,
Birisi dünyada, biri aydadır,
Zevkleri uyuşmaz, başka başkadır.
Varsa, çocukları ortak paydadır…
Can verirler ama, hiç sır vermezler.
Sorarsan adına evlilik derler,
Birine bakmaya görsün birisi;
Kıskançlık kabarır, tutar krizi,
Sinirler gerilir, susmak en iyisi…
Can verirler ama, hiç sır vermezler.
Sorarsan adına evlilik derler,
İçleri kan ağlar, dışa gülerler,
Anaya, babaya yalan söylerler.
Mutluyuz diyerek sahte severler.
Can verirler ama, hiç sır vermezler.
Sorarsan adına evlilik derler,
Vermeden isterler, vermek görevin,
Sevmeden beklerler, hep sevmelisin.
Her isteğine boyun eğmelisin…
Canlarını verir, hiç sır vermezler,
Sorarsan adına evlilik derler.
Kuru soğan gibi, acı, kat kattır;
Katları açınca gözler yaşlanır.
Ağlaya, sızlaya insan katlanır…
Canlarını verir, hiç sır vermezler,
Sorarsan adına evlilik derler.
İnsanlar bekarken tutulmak ister,
Tutulmuş olanlar, kurtulmak ister,
Farenin düştüğü kapana benzer…
Canlarını verir, hiç sır vermezler.
Sorarsan adına evlilik derler,
Anlatmak nafile, çekmeyen bilmez;
Bir kör döğüşüdür, yıllarca bitmez.
“Eller ne der? ” diye boşanıp gitmez…
Canlarını verir, hiç sır vermezler.
Sorarsan adına evlilik derler,
Süleyman SAYLAN
Ankara, 03.06.1993 Saat: 14.00