kış
Bembeyaz oldu ortalık
Kışın da başka tadı var
Hava bir parça karanlık
Her yanda buz tutmuş sular
Gel biz de şöyle kocaman
Bir kardan adam yapalım
Eğer düşmekten korkmazsan
Buzun üstünde kayalım
VASFİ MAHİR KOCATÜRK
kış
Bembeyaz oldu ortalık
Kışın da başka tadı var
Hava bir parça karanlık
Her yanda buz tutmuş sular
Gel biz de şöyle kocaman
Bir kardan adam yapalım
Eğer düşmekten korkmazsan
Buzun üstünde kayalım
VASFİ MAHİR KOCATÜRK
KÜRESEL ISINMA
Elleriyle soğutup dondurduğu ruhuna
Medet beklediği şu ısınan küreyi de
Bu hâle getirendir kaprisleri uğruna…
İnsanın beyni gibi bencildir yüreği de…
Yarattığın ejderden bu ne korku,bu telaş?
Atomun patlayacak,küren seni yakacak…
Sen sanal dünyalara bilgisayarla ulaş…
İnsanlık ilk ânını tekrardan yaşayacak…
Alper Kürük
kırk sene
– – – KIRK SENE – – –
Karakoç uykusunu harman edip savurmuş
Rüyasında mübarek DÜŞ aramış kırk sene!
Aptala ibret için ne usanmış ne durmuş
Solucanlar da bile DİŞ aramış kırk sene!
* *
Ne var ki;Bu gün hocam yazıyorsam o günü
İnan ki aratmıyor ne yarını ne dünü
Dünyamız dönse bile değişmiyor ki yönü
Bende her Mart ayında KIŞ aradım kırk sene!
* *
Yutunca pantolonu etekteki desenler
İçindekini bırak pantol etekten inler
Sizleri bilmem ama benim gördüğüm binler
Yiğit olan hanıma EŞ aradım kırk sene!
* *
Etrafıma bakmıştım gönülde yas gözde yaş
Ne gencinde belliydi ne ihtiyarında yaş
Karışınca sofraya haram lokma haram aş
Bu başımı koyacak DÖŞ aradım kırk sene!
* *
Her bahar sabahında dolaşmaya çıkardım
Dilimden gözlerime hep ya sabır çekerdim
Göz yaşlarım düştükçe bu nefsime çökerdim
Kuytularda sığınıp LOŞ aradım kırk sene!
* *
Aksam olsa kararır gördüğüm bu manzara
Diyerek yola düştüm geceler günden kara
Şeytan der insanlığı koy artık bir kenara
Adım adım yollarda LEŞ aradım kırk sene.
Adım adım yollarda LEŞ aradım kırk sene…!
M. Levent ÖZGEÇ
Gönderen: M.Leven
KUĞULU…
Boynu bükük öksüzlüğün hüznünü,
Gelin olmuş genç kızların hüsnünü
Sizde buldum,sizde gördüm kuğular…
Zor görülür bükükte bu zarâfet…
Süzülüp yüzüşte onur,asâlet…
Sanki salınarak geziveren yâr…
Pembesi de beyazı da bir âfet…
O bakışlar aşka,sevgiye dâvet…
Ayna suda güzelliğine bakar…
Enderliğindedir biraz da kıymet…
ANKARA’ya,SEYDİŞEHİR’e kısmet…
PARKTA, MESİREDE ismiyle yaşar…
Alper Kürük
kara haber mi var
Hava, bugün yine kapalı
Etrafımı bulutlar sardı
İçimde bir his bir çarpıntı
Yoksa bir kara haber mi var?
Alışılmış dışında hava,
Bir şeyler fısıldıyor bana
Neşem de yok aldı bir tasa
Yoksa bir kara haber mi var?
Değişti yel, aynı esmiyor
Ferahlatıp, serinletmiyor
İnadına, yârem deşiyor
Yoksa bir kara haber mi var?
Mevsim bahar, çiçek kokmuyor
Sular bile doğal akmıyor
Sanki herkes, bir şey saklıyor
Yoksa bir kara haber mi var?
Oysa ki, hep öterdi kuşlar,
Bir başka olurdu bakışlar
Çekmiyor ilgimi nakışlar
Yoksa bir kara haber mi var?
kar 2
Kardır yağan üstümüze geceden,
Yağmurlu, karanlık bir düşünceden,
Ormanın uğultusuyla birlikte
Ve dörtnala, dümdüz bir mavilikte
Kar yağıyor üstümüze, inceden.
Sesin nerde kaldı, her günkü sesin,
Unutulmuş güzel şarkılar için
Bu kar gecesinde uzaktan yoldan,
Rüzgâr gibi ta eski Anadolu’dan
Sesin nerde kaldı? Kar içindesin!
Ne sabahtır bu mavilik, ne akşam!
Uyandırmayın beni, uyanamam.
Kaybolmuş sevdiklerimiz aşkına,
Allah aşkına, gök, deniz aşkına
Yağsın kar üstümüze buram buram.
Buğulandıkça yüzü her aynanın
Beyaz dokusunda bu saf rüyanın
Göğe uzanır -tek, tenha- bir kamış
Sırf unutmak için, unutmak ey kış!
Büyük yalnızlığını dünyanın
Ahmet Muhip DIRANAS
kar
Bembeyaz oldu ortalık
Kışın da başka tadı var
Hava bir parça karanlık
Her yanda buz tutmuş sular
Gel biz de şöyle kocaman
Bir kardan adam yapalım
Eğer düşmekten korkmazsan
Buzun üstünde kayalım
Vasfi Mahir KOCATÜRK
isimsiz
– – – İSİMSİZ – – –
Biçilir üstüne beyaz bir kefen
Musallaya yatan beden sır olur.
Derse de gülleri kabrinde eren
Sanma ki güllerden mezar kır olur!
* *
Düşünüp daldın mı şöyle derine
Mum ışık veriyor burda dibine
Bir ah değmiş ise aciz tenine
Gözlerden dökülen akar kir olur!
* *
Bozulan gelenek bozulan töre
Karıştı bu düzen göz göre göre
Bildiğin kul kula olmuşsa köle
Yüreğim dediğin bakar kör olur!
* *
Duymazsan içinde mazlum ahını
O zaman git seni kendinde tanı
Görülmüş mü makamıyla yatanı
Mekanına rahmet yağar kor olur!
* *
Temennidir ancak dualarımız
Hep yarına olur umutlarımız
Mahşeri buldu mu hesaplarımız
Belki de bir ışık doğar nur olur!
M. Levent ÖZGEÇ
ilkbahar 2
Bir senede dört mevsim var
Birbirini kovalar
İlkbahar, yaz, sonbahar, kış
Çiçekli, karlı bir akış
İlkbaharda canlanır yer
Kırlar hep yeşiller giyer
Döner geline her ağaç
Süslü bir etektir yamaç
Dere akar çağıl çağıl
Kuzularla dolar ağıl
Şimdi bakarsın gök nurlu
Şimdi bakarsın yağmurlu
Güneş bir doğar bir kaçar
Hava bir kapar bir açar
YUSUF ZİYA ORTAÇ
ilkbahar
Yağmur geçti kar geçti
Soğuk rüzgarlar geçti
Güneşli bahçelerden
Güzel çocuklar geçti
Meliyor kuzucuklar
Seviniyor çocuklar
Ağaçlar dallar taktı
Bin bir renkli boncuklar
Taze hayattır bahar
Ne çok ışık renk saçar
Gezdirin eğlendirin
Gürbüz olsun yavrular
Rüzgarlar ese ese
Hayat verir herkese
Civciv bile kapanmaz
İlkbaharda kümese
AKA GÜNDÜZ