Kategori arşivi: Aşk Şiirleri

Yılların eskitemediği aşk dolu kalpler için veya çiçeği burnunda aşkını kalplerinde yaşayanlar için hazırlanmış binlerce şiir

Yasak aşk

Seni anlatmak isterdim ama olmadı
Kalem kağıt yetersiz kaldı,
Sana olan sevgim o kadar büyüktü ki;
Bunu kimse anlayamadı…
Yolların hepsi ayırıyordu bizi,
Seçme hakkın olsa ne olur,
Severken seni bu kadar
Ayırıyor bizi bütün yollar!!
O kadar sevdim ki seni
Ayrılmamak için, bırakma diye beni
Önümdeki yolları görmedim
Olduğum yerde sabit kaldım,
Asla gitmedim ileri..
İmkansız aşklar mı bu kadar büyük olur sevgili;
Ulaşılmaz olduğun için mi
Bu kadar sevdim seni..

Bıraktım seni sana

bir sır düğümü gibi kaldım,
içimde ne fırtınalar koptu,
bu gözler ne haksızlıklara tanık oldu,
gene de konuşamadım….
dilim başka söylüyor,
içim başka yaşıyor,
artık dermanım kalmadı,
herkes üstüme geliyor,
yüreğim bu kadarını kaldıramıyor….
sen beni düşünmezken,
ben seni bekledim,
sen başkalarını severken,
ben seni sevdim…
bugün sevdiğin yemeği yaptım sana
soğan katmadım ama,
olurda gelirsin diye bana……
sende acıma acı katma,
uzak değilim o kadar gel yanıma…
sen anlatılamazsın aslında,
hani elime kalemi alıp anlatıyorum ya;
olmuyor yetişemiyorum sana,
bıraktım sonunda sevgili seni sana!!!
gene de bir ömrüm daha olsa,
hiç mutlu olmadığım bu hayat yolunda,
gene aşık olurdum sana,
asla gitmezdim başkasına…
elini bir uzatsan yanındayım,
bir sesini duysam koşacağım,
sana hala aşığım,
kor gibi yanmaktayım….

HeRkes koNuştuKLarını yazar, beNse sustukLarımı..!

HeRkes koNuştuKLarını yazar, beNse sustukLarımı..!

Bir hayatın tozLu sayfaLarı içimi acıtan.
CepLerimde kırık qece masaLLarı duruyor,
ÖksüzLüqümü avutuyor sonbahar.
Ne yana baksam sen oLuyorum,
ParmakLarımı kanatıyor kirLi duvarLar.
KuşLar yuvaLarından terk ediyor beni,
Bir sarsıntı qeçiriyor yüreqim, sen şiddetinde…

ELLerime kar diye yokLuqun yaqıyor,
Aşk sorqusunda yüreqim can çekişiyor.
Yüzümde sensizLiqin izLeri,
AyakLarımın aLtında bir yıqın cam kırıqı…

İçimden söküLen her keLime,
Tekrar dönüp içime batıyor.
Ve her seferinde sana isabet ediyor.
Bir zindan karanLıqı şimdi qeceLerim,
DuvarLara sinmiş qözLerinin renqi…
SaatLeri infaza çekiyor qeLmeyişin,
Yavaş yavaş qidiyor benden hayat;
DamarLarımdan çekiLiyor içimdeki sen !
Bense düşüyorum hiçLik ötesi bir hayata,
Kanıyorum sana , sende aşkı buluyorum
Hem de ayrıLıqa çarpa çarpa…

SuskunLukta sesLer daha çok acıtıyormuş,
Bu yüzden senden harf harf kaçışım.
YaLnızLıqıma esir düşüyorsun,
Bense kayboLuyorum cümLeLerinde.
Ve susuyorum sana, avaz avaz susuyorum.
Sende birikiyor içimin tüm söküLenLeri
Ben dipsiz bir kuyu oLuyorum.
Biriktiriyorum her harfimde seni…

Şimdi yokLuqa düşüyor zaman,
Ben bir adımda düşüyorum senden.
KuytuLarıma sokuLma, bırak bana uçurumLarımı,
KaLemimden azat et beni,
Herkes konuştuqunu yazar, bense sustukLarımı…!!!!

Güneş Isıtır Herkesi

Yağmur Herkese Yağar
Güneş Isıtır Herkesi
Mevsimler Herkes İçindir
Yalnız Çığ Altında Kalan
Sele Kapılan Her Zaman Birkaç Kişi

Herkes İçindir Aşk Da Ayrılık Da
Yalnızca Birkaç Kişi Ölür Acıdan
Eskiden Ölümle Tartılırdı Ayrılık
Kiminin Hayatı Yalnızca Unutkanlıktan

Her Şey, Herkes İçin Değildir Oysa
Kimi Hiçbirşey Ögrenmez Karanlıktan
Yalnızlığı Kullanmayı Bilmez Kimi
Kimi Ayrılamaz Karanlıktan

Yağmur Herkese Yağar
Ama Çok Az İnsan Tutar Yağmurun Ellerini
Onca Şarkı Onca Film Onca Roman
Ama Sevmeye Yetmez Herkesin Kalbi

Çığ Altında Kalan Sele Kapılan
Aşktan Ve Acıdan Ölen
Birkaç Kişi Dünyayı Başka Bir Yer Yapmaya Yeter
Aslında Onların Hikayesidir Anlatılan
Diğerleri Dinler, Seyreder, Geçer Gider
Geçer Gider Herkes
Hikayelerdir Geriye Kalan.
__________________

Gönül Sana Son Nasihatım Aşık Veysel

Gönül sana nasihatim
Çağrılmazsan varma gönül
Seni sevmezse bir güzel
Bağlanıp da durma gönül

Ne gezersin Şam’ı Şark’ı
Yok mu sende hiç bir korku
Terkedersin evi barkı
Beni boşa yorma gönül

Yorulursun gitme yaya
Hükmedersin güne aya
Aşk denilen bir deryaya
Çıkamazsın girme gönül

Ben kocadım sen genceldin
Başa bela nerden geldin
Kahi indin kah yükseldin
Şimdi oldun turna gönül

Bazı zengin bazı züğürt
Bazı usta bazı sağırd
Bazı koyun bazı aç kurt
Her irenekten derme gönül

Veysel gönülden ayrılmaz
Kahi bilir kahi bilmez
Yalan dünya yârsiz olmaz
İster saçı sırma gönül

Özledim seni…

özledim seni…
ayrılık yüreğimi uyuşturuyor karıncalandırıyor nicedir.
beynimi uyuşturuyor özlemin…
çok sık birlikte olmasak bile
benimle olduğunu bilmenin
bunca zamandır içimi ısıttığını
yeni yeni anlıyorum
Yokluğun,
Hatırladıkça yüreğime saplanan bir sizi olmaktan çıkıp
mütemadiyen bir boşluğa
Sabahları seni okşayarak başlamaları
aksamları her isi bir kenara koyup
seninle baş başa konuşmaları özlüyorum;
oynaşmalarımızı,
yürüyüşlerimizi,
sevimli haşarılığını,
çocuksu küskünlüğünü…
Nasılda serttin başkalarına karşı
beni savunurken;
ve ne kadar yumuşak
bir çift kısık gözle kendini
ellerimin okşayışına bırakırken
Gitmeni asla istemediğim halde
buna mecbur olduğunu görmek
ve sana bunları söylemeden
‘git artık’ demek
‘beni ne kadar çabuk unutursan, o kadar çabuk
kavuşacaksın mutluluğa’
demek sana nede zor
seni görmemek ve belki yıllar sonra
karsılaştığımızda
bana bir yabancı gibi bakmanı istemek senden…
yeni bir sevdayı yasakladığım kalbime söz geçirmek….

Mecburum sana

Bilirmisiniz sessizlik nasıl korku verir insana..

Başın ellerin arasında , kendinden korkar, pusarsın bi yere..

Kimi zaman kalabalıkların içindedir..

Bağırırsın sesini duymazlar…

Bir sokak köpeği kadar bile halinden anlayan olmaz…

İçsel bir hesaplaşma , diline verdiğin cezadır..

Bazen kaldırılamayacak kadar yorgunluk..

Yada kelimelerin bittiği andır..

Ama hepsi biyana asıl “KAYBEDİŞİN” sesidir sessizlik

Bırak git bu yüreği..

Bırak git bu yüreği..
Bu yürek seni çoktan terketti..
Şahidimdir sabahı iple çeken gecelerim..
Dudaklarımdan akan sözcükler şahidimdir..

Sen,sensizliği öğrettin bana..
Ben’se soğuk gecelerde yağan yağmurlarla,
Şiirlerimle eşlik ettim sana..
Şimdi Yokluğun bağrımda yanan bir kor ateş..
Suskunluğun cehennem ateşi kadar sıcak ve yakıcı..
Korkuyorum artık sessizliğinden..
Ama terketmeli
ve
Unutmalıyım seni…

Ben,tüm benliğimle..
Gururumu hiçe sa¤¤¤¤¤..
Tüm yaşanmışlıkların anısına..
Senin yoluna ¤¤¤¤¤ca düştüysem..
Herkesi karşıma birer birer aldıysam..
Ve buna rağmen sesin titremeden..
“Bitti” ile başlayan son cümleni kurduysan..
Ve bu son sözünün sonuna noktayı koyduysan..
Bırak git bu yüreği…
Sana artık bir faydası olmaz..

Artık kendime daha fazla acı çektirmeden..
Seni beklemeden ve düşünmeden..
Yüreğimden çık git istiyorum..
Son gözyaşlarımla seni ıslatarak..
Öylece ,çaresizce seni bırakarak..
Bir kere olsun yüzüne bakma¤¤¤¤¤..
Çekip gidiyorum yok olan varlığından..

Şimdi;
Bırak git bu yüreği..
Bu yürek seni çoktan terk etti..
Artık mühürlü bu yürek..
Sensizliğe yemin etti….

Sen benim hiçbir şeyimsin

Sen benim hiçbir şeyimsin
Yazdıklarımdan çok daha az
Hiç kimse misin bilmem ki nesin
Lüzumundan fazla beyaz
Sen benim hiçbir şeyimsin
Varlığın yokluğun anlaşılmaz

Sen benim hiçbir şeyimsin
Yabancı bir şarkı gibi yarım
Yağmurlu bir ağaç gibi ıslak
Hiç kimse misin bilmem ki nesin
Uykumun arasında çağırdığım
Çocukluk sesimle ağlayarak

Sen benim hiçbir şeyimsin…