aşk

aşk

Aşkına aşık oldum
Bir dedeyle ninenin
Bu ne sevgi bu ne aşk!
Gönlü kalır görenin

Camiye gider dede
Yollara düşer nine
Bu ne sevgi,bu ne aşk!
Nasip olsun bizede

Ninenin heyranıyım
Dedenin seyranıyım
Bu ne sevgi,bu ne aşk!
Bu aşkın fermanıyım

Nine düşer yatağa
Dede düşer batağa
Bu ne sevgi,bu ne aşk!
Kurulmuştu otağa

Hak nasip etsin size
Gidiverin diz dize
Devam etsin aşkınız
Örnek oldunuz bize

aşk

aşk

Seni tek başına gören olursa
Dertliyim derman bulunmaz dersin
Gözünden akan yaşı gören olursa
Sevdiğim askerden gelmedi dersin

Başkasını seversin diyen olursa
Ondan başkasını sevemem dersin
Seni evlendirecekler diyen olursa
Ömrümde başkasına yar olmam dersin

Ne zaman gelecek diye soran olursa
Geldi kalbimde yaşıyor dersin
Onun aşkı yalan diyen olursa
Ettiğimiz yemin büyüktür dersin

“Askerler vurulunca değil
unutulunca ölürler.”

aşk

aşk

SENİ SEVMENİN İLK SAATİ
.
Şimdi seni sevmenin saati geliyor.
Yani sabah başlıyor.
Her gün aynı saatte başlayıp
Aynı saatte bitiyor
Tutarsa üç beş saati uykuda
Tutmazsa hepsi ayakta
Yevmiyem her gün peşin
Bir ahulu bakış
Hele hele denk düşüpte
Göz göze olursa oh değme keyfime
(her ne kadar bu az gelmeye başlasa da)
……………………………………
Hemen koşmalıyım birazdan buradan geçersin
Sen işine
Ben senin derdine,
Mesai başlayacak birazdan
.
Akşamdan ütüledim elbiseleri
Tıraşımı oldum…
Kahvaltı mı? Boş ver
Zaten seni görmesem boğazımdan geçmiyor
.
Yarım saat erkenden indim yine caddeye
Hava buz gibi, donuyorum
Birazdan o minik burnun kırmızı,
Dudakların titreyerek geçeceksin buradan
Hasret dolu yüreğim sana bakarken koca bir ahhh çekecek.

Acaba geçerken başını kaldırıp ta bakarmısın bana
Lütfen bak…
Çelik gibi gururum bile eğilirken karşında
Nefsime kör zincirler vurup gitme
Lütfen bak
Bir kere daha değsin gözün gözüme
.
Evet işte göründün köşeden
Aman tanrım
Bu ne biçim esaret
Yine teslim oluyorum sana
Adımların yaklaştıkça kalbimin sesi kulağıma geliyor
İşte yine o bakış…
İçimde yanardağlar patlıyor
………………………………………………
Sesim kısılmasa belki bu sefer söyleyebilecem
Ama yine boğazıma durdu bir taş
Hayır bu defa söyleyecem
Çılgınca atan kalbim
Durmazsa eğer
Allahım
Bu nasıl bir işkence böyle
İçim yanıyor, ateşlere düşüyorum ama
Ama daha fazlasını istiyorum
Izdıraba düşerken vücudum
Mutlu oluyorum yinede
Seni görünce
.
Evet, şimdi söylemeliyim…
Ne var ne yok hepsini dökmeliyim
İçimde açan gülleri demet demet sermeliyim önüne
.
Of offffff geçip gittin yine
Davetkâr bakışla……
Bir hüzün daha kazındı hevesime.
.
Yarın Pazar geçmeyeceksin buradan
Bakmayacaksın bu korkağın yüzüne,
Ben yine aynanın karşısında konusacam seninle
Sen varmışsın gibi
Tabi orda da lal olmazsam eğer
Öylece bakıp kalmazsam kendi gözlerime

aşk

aşk

MÜJGAN
.
Serin bir sonbahar gecesi
beyoğlunda
Tenha bir meyhanenin eski bir masasında
İki büklüm olmuşuz içmekten
Saki koşturuyor meyleri, mezeleri
Ordan bir İstanbul şarkısı çalıyor
Eşlik ediyoruz beraber
Bağıra çağıra söylüyoruz gülüyoruz, kahkaha atıyoruz, meşke dalıyoruz
.
Ne seni bekleyen oluyor evinde nede beni
Desemde ,,,,
Abin çoktan çıkmıştır yine seni aramaya
Müjgan müjgannnnn diye bağırıp çağırıyordur yollarda
Annem zaten sildi beni bu aşk yüzünden
Oğlum nerdesin, anne müjganın yanındayım
Oğlum sana en sevdiğin yemekleri hazırladım hadi gel,
Anne sağ ol ben müjgan ile yedim
Oğlum neyin var, anne ben divaneyim
Ahhhhh, ahhhh
Tabi kadıncağızda küstü bana
O benim derdimde, bense müjganımın
.
Abisi aksi ,ağır abinin teki idi
Müjgan pencereye çıkma
Müjgan rakımı getir
Müjgan kırarım kız bacaklarını
Kırık bir kalp ile yaşıyordu gençliğini,
Canım benim
.
Birgün çıkıp geldi
Benim küçük virane dükkana
Gözleri kan çanağı, yüzünde mor çizgiler
Müjgan bana bakıp susuyordu
Müjgan sustu, sustu, sustu
Boğazındaki düğüm çözülünce
Biz ne zaman mutlu olacağız
Ne zaman yuva kuracağız dedi
Paramız olunca dedim
Bak hergün üç kuruş geçiyor elime
Bir kuruşu annemle bana ,iki kuruşunu bize ayırıyorum müjganım dedim
Müjgan yine sustu
Gizlemeye çalışsada nazlı nazlı akıyordu damlalar gözlerinden
İçime bir ok saplandı sanki ,şuramdan girdi
Delip geçti gögsümü
Hiçbir şey diyemedim
Üç beş adım attı,sonra tekrar döndü baktı, gözlerinden yaşlar boşaldı
Sanki bir melek gibi uçup gitti
Gözbebeklerimde kaldı resmi
.
Mahalle çalkalanıyordu bir kaç saat sonra
Kalabalığa koştum ne var ne oldu sordum
Herkes sanki sana, bana, bize acıyordu
Kimse ses etmiyordu konuşamıyordu
Küçük bir çocuktan başka
.
Görenler anlatmış
Gözlerinde yaşlarla önce gülümsemiş
Sonra uçmuş kanadı kırık bir güvercin gibi boğazın sularına
Hiç çırpınmadan gömülüp gitmiş
Yüzü güneşe bakarak
.
O minik yüreği dayanamadı o büyük o kocaman acılara
Söyle müjgan ,,,,söyle
Ben nasıl dayanırım
İçimde bıraktığın bu ağır, bu acı mirasla

aşk

aşk

birgün bana aşkdan vazgeç derlerse
vazgeçmem aşk hakkımdır derim
bıkmadınmı bu sevgiden derlerse
onu bilmem seven kalbimdir derim
fakat unutursun derlerse
onu bana unutturacak ölüm derim
eger başkasını seviyor derlerse
acırım sadece kalpsizdir derim…

AŞIK MIYIM?

AŞIK MIYIM?

O gün benim en mutlu günümdü
beni heyecanlandıran birşey vardı
içimde bir his
sanki ALLAH’ın bana bir ödülüydü

Acaba bu ben miyim?diye düşündüm
yoksa benim içimde başka birimi var
baktım aynaya kendimi gördüm
aman ALLAH’ımyoksa ölmüş müydüm?

Dokundum vücuduma buz gibiydi
ama sol yanım alev alev’di
olduğu yerden dışarı çıkmak istiyordu kalbim
sanki benim değildi

deferime baktım bir şey mi oldu diye?
bir kızın isimini gördüm
aradım,kalbim birdenbire heyecanlandı,kendi konuşmak ister gibiydi
belki de kalbim ona en güzel hediye

istedim gitmesin kalbim ben de kalsın
ama sonra çok geç kaldığımı anladım
bir de ben gideyim şu kız kim miş?bakayım
birden tekrar düşündüm yoksa ben aşık mıyım?

ayrılıgından sonra

ayrılıgından sonra

hüzünlerim dalga olup,kıyıya vuruyor
kumsal ıslanıyor . kalbim kan aglıyor
sevenlerim hüzün denizimde
gözyaşlarımla boguluyor

uzaklarda halimi duyanlar aglar
deli kalbin bna taş mı baglar?
hali mi sen gibiler degil
bir tek çekenler anlar

hasret kalbime gözyaşlarımdan akar
haykırdımda duydu daglar taşlar
birsen duymadın ya beni
bende bu yüsden sevdim seni

ayrılıgından sonra, durdu dünya
benim gözümde
ayrılıgından sonra, gitti bu can
bu bedende

ayrılmam

ayrılmam

SENİN AŞKIN EYLEDİ BENİ DİVANE
BULAMIYORUM YAŞAMAK İÇİN BİR BAHANE
NE OLUR DUY SESİMİ ARTIK
DÜNYAM SENSİZ YIKIK VİRANE

SANA AŞKIM HİÇ BİTMEZ
SENİ UZAKTAN GÖRMEK BANA YETMEZ
HERAN YANIMDA OLMANI İSTERİM
BİTTİ DEMEKLE BU AŞK BİTMEZ

SENİNLEYİM BEN HERAN
KALMASA DA BENDE HİÇ DERMAN
HASRETİNLE YAŞARIM HEP
YİNEDE SENDEN AYRILMAM

ÖMRÜM YAVAŞ YAVAŞ BİTECEK
SAÇLARIMA AKLAR DÜŞECEK
ŞUNU BİLKİ KARA GÖZLÜM
BİR KİŞİ SENİ SENSİZ YAŞAYIP SENLE ÖLECEK

aynı şey değil ki

aynı şey değil ki

AYNI ŞEY DEĞİL Kİ…
04.05.2005 / Sivas -Salı 10.35
Aynı şey değil ki, varlığınla yokluğun.
Olduğun da şuhsun, mekanda başkalığın var,
Yoksan eğer buralarda, dolmaz ki boşluğun.
Yerine koyduğum, gül hayalin var.

Aynı şey değil ki, varlığınla yokluğun.
Nağme de, ezgilerde dolaşan sesin var,
Sensiz anlamı yok, tınısında tanbûrun
Sana şarkılarla anlattığım, sözlerim var.

Aynı şey değil ki, varlığınla yokluğun.
Sana çığ dolusu, hülyalarım var,
Son sahnesi yok, olmayacak oyunun.
Sana seninle, sensiz de hasretim var.