Yazar arşivleri: admin

AŞK ŞEHİTLERİ

AŞK ŞEHİTLERİ

Gözünün doğduğu yerde beni beklermisin?
Aldığın her nefeste beni düşünebilirmisin?
Elini boş yüreğine koyduğunda beni hissedebilirmisin?
Bensiz hayatı gururuna yedirebilirmisin???

Neden,neden terkettin ,
Neden çaresiz bıraktın ,
Neden,Neden….
Böyle çekip gittin ,
Neden gönülden sevipte ayırdın bizi,
NEDEN,NEDEN,NEDEN???

ayrılıık ayracı

ayrılıık ayracı

Bütün ayraçları kaldırdın ama unuttuğun
Bir şey vardı yine de, çiçekleri sulamadın
Gökyüzü sarardı o zaman bulutlar kirlendi
Ve ne kadar az konuşur olduk günboyu
Birden ayrımsadık ki ayrılık orda başlıyor
Tam da susuşların birbirine eklendiği yerde

Ezberlenecek hiçbir şey yok bu dünyada
Kirletilmemiş bir bulut bile yok artık
Böyle diyorsun her yolculuğa çıkışımda
Yaşadığın kent de sana benziyor gitgide
Ne zaman dönmeyi düşünsem yangın çıkıyor
Ya da erteletiyorum biletimi son anda

Uzun bir sessizlik oluyorsun dağlara baksam
Karşılıksız mektuplar kadar burkuluyor kalbin
Yazdığım şiirler de canımı sıkıyor artık
Bütün ayraçları kaldırdın ama unuttuğun
Bir şey vardı yine de, çiçekleri sulamadın
Gökyüzü sarardı o zaman bulutlar kirlendi
Ve ne kadar az konuşur olduk günboyu
Birden ayrımsadık ki ayrılık orda başlıyor
Tam da susuşların birbirine eklendiği yerde

Ezberlenecek hiçbir şey yok bu dünyada
Kirletilmemiş bir bulut bile yok artık
Böyle diyorsun her yolculuğa çıkışımda
Yaşadığın kent de sana benziyor gitgide
Ne zaman dönmeyi düşünsem yangın çıkıyor
Ya da erteletiyorum biletimi son anda

Uzun bir sessizlik oluyorsun dağlara baksam
Karşılıksız mektuplar kadar burkuluyor kalbin
Yazdığım şiirler de canımı sıkıyor artık
Fotoğraflarımı yırtıp atıyorum tek tek
Ve ben bütün yapraklarımı döküyorken şimdi
Eylül diyorsun, tam da orda başlıyor ayrılık

Üşüyünce ağlıyorsun yalnızım dememek için
Uçaklar gemiler trenler çiziyorsun duvarlara
Kendine bir deniz bul artık bir de rüzgâr
Parçalanacağın bir uçurum bul bu dünyada
Tek tutkun o kenti bırakıp gelmek olmalı
Ve gelirken havaya uçurmak bindiğin otobüsü

Birden ayrımsadık ki ayrılık orda başlıyor
Tam da çiçeklerin sulanmadığı yerde
Konuşacak bir şeyler bulamıyorsak günboyu
Derim ki ayrılık gündemdedir ne yapılsa
Ve sen bütün ayraçları kaldırdığını sanmıştın
Ama unutmuşsun yine de ayrılık ayracını

Ayrılık Şiiri

Ayrılık Şiiri

Her satırı
Mendireğe dizili karabataklara benzeyen
Bir mektup bırakarak
balıkçı koyundan
sisler icinde uzaklaşan kayık gibi
bir sabah usulca ayrıldın
koynumdan

Bütün yolcularını
Boğaz köprüsünün çaldıgı
Araba vapurunun
boş seferleri
gibi yanlızca rüzgâr
gezinir sensiz
yüreğimde

Durgun bir sudur aslında deniz
ki çocukların acemi oltalarını denedikleri
kuytu bir iskelenin
tahtaları altına yazdıgım
ayrılık siirini okudukca
dalgalanır…

Sunay Akın

Ayrılık Vakti

Ayrılık Vakti

Elimde sukutun nabzını dinle.
Dinle de gönlümü alıver gitsin.
Saçlarımdan tutup kor gözlerinle,
Yaşlı gözlerime dalıver gitsin.

Yürü gölgen beni uğurlamakta.
Küçülüp küçülüp kaybol ırakta.
Köşeyi dönerken arkana bak da.
Öylece bir lahza kalıver gitsin.

Umudum yılların seline düştü.
Saçının en titrek teline düştü.
Kuru yaprak gibi eline düştü.
İstersen rüzgara salıver gitsin.

Necip Fazıl Kısakürek

Ayrılık Sevdaya Dahil

Ayrılık Sevdaya Dahil

yalnızlık
hızla alçalan bulutlar
karanlık bir ağırlık
hava ağır toprak ağır yaprak ağır
su tozları yağıyor üstümüze
özgürlüğümüz yoksa yalnızlığımız mıdır
eflatuna çalar puslu lacivert
bir sis kuşattı ormanı
karanlık çöktü denize

yalnızlık
çakmak taşı gibi sert
elmas gibi keskin
ne yana dönsen bir yerin kesilir
fena kan kaybedersin
kapını bir çalan olmadı mı hele
elini bir tutan
bilekleri bembeyaz kuğu boynu
parmakları uzun ve ince
sımsıcak bakışları suç ortağı
kaçamak gülüşleri gizlice

yalnızların en büyük sorunu
tek başına özgürlük ne işe yarayacak
bir türlü çözemedileri bu
ölü bir gezegenin
soğuk tenhalığına
benzemesin diye
özgürlük mutlaka paylaşılacak
suç ortağı bir sevgiyle

Attila İlhan

Ayrılık nikahı

Ayrılık nikahı

Seni bilmem ama ben kararliyim
Su garip sevdadan cayalim gitsin
Bu askta senden cok ben zararliyim
Bir kumar oynadik diyelim gitsin

Icimde bir his var benden pes diyor
Olmayan duadan ümit kes diyor
Madem ki bahtimiz böyle istiyor
Kaderin emrine uyalim gitsin

Seninle burcumuz tutsaydi keske
Aslanlar bir baska yengec bir baska
Yarini olmayan hayirsiz aska
Ayrilik nikahi kiyalim gitsin

Farzet ki bir rüya gördük ikimiz
Gercekte bu hissi tanimadik biz
Böyle bir masali yasamadik biz
Bir varmis bir yokmus sayalim gitsin

Marifet felegin elinden cikmis
Dünyada baska bir terzisi yokmus
Keremi Asliyi narina yakmis
Atesten gömlegi giyelim gitsin

Tiryaki gönlümde olmasin kuskun
Tek sana müptela tek sana düskün
Ardindan bir agit yakalim askin
Adini elveda koyalim gitsin

Cemal Safi

Ayrılık Hissi Nasıl Girdi Sizin Beyninize?

Ayrılık Hissi Nasıl Girdi Sizin Beyninize?

Müslümanlık sizi gayet sıkı, gayet sağlam,
Bağlamak lazım iken, anlamadım, anlıyamam,

Ayrılık hissi nasıl girdi sizin beyninize?
Fikr-i kavmıyyeti şeytan mı sokan zihninize?

Birbirinden muteferrik bu kadar akvamı,
Aynı milliyetin altında tutan islam’ı,

Temelinden yıkacak zelzele, kavmiyettir.
Bunu bir lahza unutmak ebedi haybettir…

Arnavutlukla, Araplıkla bu millet yürümez..
Son siyasetse bu! Hiç böyle siyaset yürümez!

Sizi bir aile efradı yaratmış Yaradan;
Kaldırın ayrılık esbabını artık aradan.

Siz bu davada iken yoksa, iyazen-billah,
Ecnebiler olacak sahibi mülkün nagah.

Diye dursun atalar: ‘Kal’a içinden alınır.’
Yok ki hiç bir kişiden… Millet-i merhume sağır!

Bir değil mahvedilen devlet-i islamiyye…
Girdiler aynı siyasetle bütün makbereye.

Girmeden tefrika bir millete, düşman giremez;
Toplu vurdukca yürekler, onu top sindiremez.

Bırakın eski hükümetleri meydandakiler
Yetişir, şöyle bakıp ibret alan varsa eğer.

işte Fas, işte Tunus, işte Cezayir, gitti!
işte Irak’ı da taksim ediyorlar şimdi.

30 Muharrem 1331
27 Kanunuevvel 1328
1913

Mehmet Akif Ersoy

Ayrılık Hediyesi

Ayrılık Hediyesi

şimdi saat sensizliğin ertesi
yıldız dolmuş gökyüzü ay-aydın
avutulmuş çocuklar çoktan sustu
bir ben kaldım tenhasında gecenin
avutulmamış bir ben…

şimdi gözlerime ağlamayı öğrettim
ki bu yaşlar
utangaç boynunun kolyesi olsun
bu da benden sana
ayrılığın hediyesi olsun

soytarılık etmeden güldürebilmek seni
ekmek çalmadan doyurabilmek
ve haksızlık etmeden doğan güneşe
bütün aydınlıkları içine süzebilmek gibi
mülteci isteklerim oldu ara sıra, biliyorsun..
şimdi iyi niyetlerimi
bir bir yargılayıp asıyorum
bu son olsun be..bu son olsun!
bu da benim sana
ayrılırken mazeretim olsun!

şimdi saat yokluğunun belası
sensiz gelen sabaha günaydın!
işi-gücü olanlar çoktan gitti
bir ben kaldım voltasında sensizliğin
hiç uyumamış bir ben…

şimdi dişlerimi sıkıp
dudaklarıma kanamayı öğrettim
ki bu kızıl damlalar
körpe yanağında bir veda busesi olsun
bu da benden sana
heba edilmiş bir aşkın
son nefesi olsun…

kafamı duvara vurmadan
tanıyabilmek seni
beyninin içindekileri anlayabilmek
ve yitirmeden, yüzündeki anlık tebessümü
bütün saatleri öylece durdurabilmek için
çıldırasıya paraladım kendimi
lanet olsun!
artık sigarayı üç pakete çıkardım günde
olsun be! ne olacaksa olsun!
bu da benim sana
ayrılırken şikayetim olsun

gözyaşım utangaç boynunun inciden kolyesi olsun her damla vefasız teninde bir veda busesi olsun isterim sende ben gibi yan ömrüne hep ağla hep ağla bu benden son dua bu benden ayrılık hediyesi olsun)

Yusuf Hayaloğlu

Ayrılık Günü

Ayrılık Günü

Ben nice ayrılıklar gördüm ömrümce
Kuşlar gördüm; kırılmış kolu, kanadı
Ayrı düşmüş sevdiğinden kuşlar gördüm
Hiç bir ayrılık bana bu kadar komadı

Ayrılığın bir ağrıdır vurur şakalarımda
Ve büyür gözlerimde bir okyanus kadar
Derinden ses verir içimde bir tel
Sonra, birdenbire kırılır, kopar

Yeryüzü çekilir altından ayaklarımın
Geçer başıma çöken bir tavan gibi gökyüzü

Ümit Yaşar Oğuzcan

Ayrılık Ayracı

Ayrılık Ayracı

Bütün ayraçları kaldırdın
Ama unuttuğun bir şey vardı yine de
Çiçekleri sulamadın
Gökyüzü sarardı o zaman
Bulutlar kirlendi
Ve ne kadar az konuşur olduk günboyu
Ve birden ayrımsadık ki
Ayrılık orda başlıyor
Tam da susuşların birbirine eklendiğiyerde
Ezberlenecek hiç bir şey yok bu dünyada
Kirletilmemeiş bir bulut bile yok artık
Böyle diyorsun her yolculuğa çıkışında
Yaşadığım kentte sana benziyor git gide
Ne zaman dönmeyi düşünsem yangın çıkıyor
Ya da erteletiyorum biletimi son anda

Ahmet Telli