Aylık arşivler: Ocak 2008

acı

Kaldırım gülü oldum dün gece
sahil boyunca unutmaya çalıştım
bana bıraktığın kimsesizliği
saatler geride kalmış benden
derdimi anlayan yok.
Dermanım da uzakta
şimdi o kara gözlerin olacaktı karşımda
avucumda aşkın.
Saracaktım ince hayatını kollarımla
zaman bırakacaktı seni bana.
Solmadan geçecekti bu hayal.
Gidip geliyorum seninle kendim arasında
değişen birşey yok.
Aynı boşluktayım
sevsem mi yoksa sevmesem mi seni
acı mı çeksem her gün
prangalarımı eskitsem
şaraba vurup kendimi
ölsem mi yoksa
yoksa hiç bırakmasam mı seni
vazgeçtim diyorum olmuyor
gerçekten içimdesin sökemiyorum
acılar vız gelir şimdiden sonra
sensizlik ölüm.
Onca şeyi sırtladım ben senin için
rakı gibisin.
Soğuk, ağır, beyaz az biraz
can damarda bitiyor aşkın
kapalı kapılar ardına bırakacağım seni bir müddet
aşk yıllandıkça erir
kalp mi kaldı sanki bedende
her şeyim senin

AŞK NEDİR?NEYİN NESİDİR?

AŞK NEDİR?NEYİN NESİDİR?

Varolmayan birşey nasıl olurda koca dünyayı içine alır.
Nasıl olurda insanı,dostluğu,herşeyi içine alır.
Aşk nedir?Neyin nesidir?

İyiliğide,kötülüğüde içine alır AŞK.
Bazen yuvaları yıkar, bazende yeni bir yuva kurar.
Aşk nedir?Neyin nesidir?

Bazen dünyanın en güzel şeyidir aşk!
Bazen de nefret ederiz ondan.
Aşk nedir?Neyin nesidir?

Sanki hayat onsuz olmaz, sanki yaşayamayız onsuz,
Gittiğinde yokolduğunda birde bakarız hayat onsuz daha da güzel
Kendimizi kandırırız.
Aşk nedir?Neyin nesidir?

Bilen varmı aşkın tanımını
O büyük gücün
O bize herşeyi yaptırabilen gücün tanımını
Aşk nedir?Neyin nesidir?

Yazar:clypsohelene

acımasız hayat

Korktum sevmekten seni,
Yanlıştı ilişkimiz yasaktı.
Hem sana hem bana günahtı…

Korktum sevmekten seni,
Sahteydi ilişkimiz yalandı.
Hem sana hem bana uzaktı…

Sevdim sevilmedim,
Tuttum ellerinden düşmüştün,
Sardım bedenini üşümüştün.

Yol oldum, yolcu oldum ömrüne.
Yandım kül oldum aşkına,
Ne kadar yüce sevsemde seni,
Şimdi yabancı oldum gözüne

Sevmekten korkmuştum seni zaten,
Çünkü ilişkimiz bayattı,
Bizi bu hallere getiren ACIMASIZ HAYATTI…

özledim seni…

özledim seni…
ayrılık yüreğimi uyuşturuyor karıncalandırıyor nicedir.
beynimi uyuşturuyor özlemin…
çok sık birlikte olmasak bile
benimle olduğunu bilmenin
bunca zamandır içimi ısıttığını
yeni yeni anlıyorum
Yokluğun*
Hatırladıkça yüreğime saplanan bir sizi olmaktan çıkıp
mütemadiyen bir boşluğa
Sabahları seni okşayarak başlamaları
aksamları her isi bir kenara koyup
seninle baş başa konuşmaları özlüyorum;
oynaşmalarımızı*
yürüyüşlerimizi*
sevimli haşarılığını*
çocuksu küskünlüğünü…
Nasılda serttin başkalarına karşı
beni savunurken;
ve ne kadar yumuşak
bir çift kısık gözle kendini
ellerimin okşayışına bırakırken
Gitmeni asla istemediğim halde
buna mecbur olduğunu görmek
ve sana bunları söylemeden
‘git artık’ demek
‘beni ne kadar çabuk unutursan* o kadar çabuk
kavuşacaksın mutluluğa’
demek sana nede zor
seni görmemek ve belki yıllar sonra
karsılaştığımızda
bana bir yabancı gibi bakmanı istemek senden…
yeni bir sevdayı yasakladığım kalbime söz geçirmek….

küflü sevda

hüzünlere bulaşmıştı sevdam
bilinmeyen bir zamanda ama
unutulmayacak anlarda…
çırpındıkça yüreğim saplanıyordu benliğine
kayboluşumda gizleniyordu sensizlik
ağır ağır ve acımtrak tatlar bırakarak
yalnızlıkla dahi paylaşamadığım seni
sadece kamer ay ışında çıkartıyorum
sarıp sarmaladığım yüreğimden…
bazen evet bazende küflü hayallerimde
yaşıyorum sevda yanığı gözlerini…

bilmezdim

bilmezdim sevgininde bi rengi oldugunu…

An olur, deli sevdamın suskunluğunu yüklenirim bir başıma.
An olur, buluşur yüreklerimiz en masum sevda yollarında.
Umut ki, bitivermiş daha yolun en başında…
Ne yolumdasın ne yolsun sen bana…
Bilmezdim ışıksız yollarda umuda kavuşmanın yorgunluğunu,
Bilmezdim, umudun bir rengininde siyah olduğunu.

Gece olur, en parlak yıldıza takılır dalar gözlerim…
Gece olur, aniden kayar gider yokluğuna yıldızım.
Gölgen ki, düşüvermiş kalbime..
Ne yakınsın ne uzaksın sen bana.
Bilmezdim hayalinin aynalarda da konuştuğunu…
Bilmezdim, gözlerinin gökyüzünde de durduğunu.

Gün olur, buz dağından kopan bir buz parçası kadar soğuk,
Gün olur, ısıtır evrenimi güneşimin içime çizdiği ufuk…
Sevgin ki, yakıvermiş ateşiyle,
Ne sıcaksın ne soğuksun sen bana..
Bilmezdim sevginin de ateşten bir gül olduğunu..
Bilmezdim, gökkuşağınında çiçek gibi solduğunu.

Mevsim olur, damarlarımda dolaşan kan cehennem sıcağında kavrulur.
Mevsim olur, yüreğimde kopan fırtınalar kızgın çöllere savrulur.
Şefkatin ki, sarıvermiş ruhumu…
Ne ellerindeyim ne ellerimdesin sen bana
Bilmezdim yağmurun suyuda hasretiyle kuruttuğunu,
Bilmezdim, çölde gezinen yaralı bir ceylanı yüreğinden vurduğunu…

Neşe olur kahkahalarla ağladığıma güler geçerim…
Neşe olur, mutluluğu martıların sesinden dinlerim.
Gülümseyiş ki, dönüvermiş hıçkırığa içimde…
Ne yalansın ne doğrusun sen bana…
Bilmezdim bir gülümseyişin kadehlerde gözyaşı sunduğunu.
Bilmezdim, dudaklar gülümserken yüreğe kan dolduğunu.

Son olur, ayrılık heceleri bir bir kıyıya vurur…
Son olur, sözler biter şiirler nağme nağme konuşur.
Adın ki şiir oluvermiş dudaklarımda,
Ne aşkımsın ne canımsın sen bana.
Bilmezdim her aldığım nefeste ölümü soluduğumu,
Bilmezdim, canımsın dediğim minik kuşumun kafesinden kanatsız uçtuğunu…

Beyaz Bİr GÜl TutacaĞim DoĞan ŞafaĞa

Her akşam,
Yaslayacağım başımı penceremin camına
Hüzün gölgelenecek gözlerimde
Karanlığın soğuğunu hissedeceğim, tenim ürpererek …
Yalnızlığımı yüreğimde acıtacağım,

Bakacağım evlere,
Camlara tek tük düşen ışıklara! .
Yaşamlar düşleyeceğim hayallerimi avutan
Yollar belki ıssız olacak baktığım o saatlerde…
Bir sokak kedisinin,
çöpleri karıştırırken ürkek haline takılacağım..
Sonbahar rüzgârlarının ıslığı dolanacak odamda
Savrulacak yüreğim kuru yapraklar gibi..

Ya da kış olacak kim bilir! ..
Omuzlarıma vuracak..
Cama yasladığım yanağımda donacak gözyaşlarım.
Buğulanacak cam nefesimde..
Bir yıldız çizeceğim elimle öylesine..
Seni Seviyorum ‘diyeceğim fısıldayarak..

Nerdesin? ..
Ne yapıyorsun? ! ..

Avuçlarında tuttuğun, bir adet çakıl taşı,
Sahilde misin? ! ..
Yoksa uzayıp giden yollarda mı? .
Karanlık mı geceler? ! ..

Gecelerde sen,
Gecelerde ben,

Saatler kaçı vuracak bilmiyorum..
Bildiğim, saatler seni vuracak.
Sen olacaksın saniyeler de,dakikalar da..
Hep kanayacağım hasretinle..
ve hep ağlayacağım…

Aynı şehirde olacağım!
Senin soluduğun havayı soluyacağım,
Belki beş dakika arayla, aynı yollardan geçeceğiz.
Senin baktığın,
Senin dokunduğun her şeye bakarak, dokunarak…
Uzansan nefesimi hissedeceğin kadar yakın olacağım..

Bensiz!
Sessizce gecelere ağlayacaksın..
Şarkılarımız da dokunuşlarımız kalacak..
Özlemek bir çığ gibi büyüyecek
Öfkeyle her şeyi kırmak isteyeceksin! ..
Çıkıp saatlerce koşmak nefes nefese,kan ter içinde

Aynı şehirde,
Ayrı evlerde,
Ayrı odalarda..

Beyaz bir kağıda bir kaleme düşecek gölgelerimiz.
Yazacağız sayfalar dolusu
Ağırlığınca uykusuzluğa gem vuran saatlerde
Düşüncelerimizi en sığ köşesinden çıkarıp
Gözyaşlarımız da boğacağız kelimeleri
İsyanlarımın sisli sokaklarında dolanacağım arsızca
Beyaz bir gül tutacağım doğan şafağa
Bir buse vereceğim dikenlere inat!
Kan çanağı gözlerime umutları yerleştirip
Seni saklayacağım! .
Son nefes gibi! .

TOMRİS METEOĞLU

bilir misin bu sevdaya neler verdim

bilir misin bu sevdaya neler verdim
bilir misin ki ben bu aşk için ne feryatlar ettim
sen bilir misin ki bu sevgi için senden fazla çaba sarf ettiğimi,
sen bilmezsin…
bilemezsin benim neler çektiğimi
çünkü sen yalan sevdalarla dolu
o yüzünün ardında yalancı bir sahtekar olduğunu
bilir misin ki sen sevdaların ne olduğunu
yaraladın beni yüreğimden
kalbimden vurdun bir zamanlar
yazık nasıl da aldanmışım o yüzüne
o yalan aşkına kanmaya değmez
yalanlarınla bir ömür geçmez
bu sevda böyle yürümez
bilir misin seni ilk gördüğümde ne hissettiğimi
sen bilir misin ki aşıkların ne çektiğini
bilmezsin… bilemezsin…
lanet ediyorum seni gördüğüm güne
artık usandım bu acı dolu sevdalardan
kelepçe vuruyorum artık kalbime
bir daha senin gibi birisini sevmesin diye…!!!

Esir aldın beni

gözlerin gözlerimi esir aldı,
yine seni sensiz yaşadığım bu günlerde.
üşüyor bedenim,sızlıyor yüreğim,titriyor ellerim
neden ! neden ! neden !

soruyorum kendime bu soruyu yüzlerce binlerce
ama ne bir cevap bulabliyorum nede bir yol
sisli pusulu bugulu yollarda…..

Gözlerimi gözlerinden kaçırdıgım an
Kayboluyorum bu hasret kokan hayatta
Sensiz kimsesiz çaresiz sokaklar sen kokuyor
Ne yana baksam sen,ne yapsam sen…
eyy allahım ne bu yaşadıklarım
bir rüyamı hayalmi düş mü kabus mu
ya al yada dar ağıcında mahkum et beni….

Tek Sucum deli gibi sevmek
cezam ise dar ağacına asılmaktı
Sensiz kaldıgım günlerde
Sisli bir dar ağacı altı,beyaz kefen vede Ben…
İşte o an gelmiş,kapımı çalmıştı
Henüz sana sarılmadan elini tutmadan gözüne bakmadan
gidiyordum buralardan
Tam gidiyordum ki
Arkamdan bir el uzandı omuzuma gitme dur diye ağlamaklı bir ses
Arkamı döndüm birde ne göreyim allahım
Herşeyimi uğruna yerlere serdiğim sevdiğim o insandı
Herşeyimle seninim gitme diye haykırıyordu arkamdan
Ama bu ne beni geri döndürebilirdi o ortamdan nede kurtarabilirdi
Ve bir tekme geliyordu ağagımın altındaki sandalyeye
Ve son nefesti o an……….
Bir çığlıkla uyandık o gece yataktan
Bir el sarıldı bedenime
Ve yine o kişi
Ben gitti derken o hep yanımdaymış meğer

yemin albayrak

yemin albayrak

Şeklini ay ve yıldızdan
Rengini kanımızdan
Şevkini ulusumuzdan
varlığını canımızdan aldın
Senin için can vermeyene
Senin için kan dökmeyene yaşamak haram olsun
Varlığını ilelebet yaşatmak en kutsal görevim,
Seni ilelebet dalgalandırak namus borcumdur ödeyeceğim..
Ne Mutu Türküm DİYENE!!!

HER ŞEY VATAN İÇİN!
Ulusumuz için başka bir türküye yok yurttaşlarım.BAYRAĞIMIZA VE VATANIMIZA sahip çıkalım.