Aylık arşivler: Ocak 2008

Canım meleğime anlarsa tabii

Duası ıslak yarınları aydınlık çocukların
Duasında büyüttüm ben seni
Karanlıklara sürgüledim dudaklarıma acı veren ayazları
Kaç kez dualarıma kattım o melek yüzünü
Sen uyumadan rüzgarları üzerime giyinip
Nice umutları aştım
Çardak kuşlarının kirpikleri ile sildim
Alnının terleyen çizgilerini
Dolunayda çığlık atan bir gecede
“SEVDİM BEN SENİ”

Sana ihtiyacım yok ki benim

İlk acım değil ama en büyük acımsın
Sevmemeye yemin etmiştim kimseleri
Kendimdem daha fazla sevmeyecektim
Uğruna hiç bir şey feda etmeyecektim
Ama kapıldım karanlığına
Işıksız kaldım
Seni sevmek için
“SANA İHTİYACIM YOK Kİ BENİM”

son demindeyim

Bazen hüzünse yaşamak
Gölgemin ve hüznün düştüğü yerdeyim
Dilimin darağacında kurşuna dizdiğim
Cümlelerim senin
Sustum ve sustuğum bütün cümleleri sana kustum
Boynu bükük paragraflar dizdim kağıtlara
Satır satır seni karaladım
Yetim kalmış mısralar karaladım
Ben artık hazin şarkıların gölgesindeyim
İdama mahkum ettim türeğimi
Kırık bir aşkın son demindeyim…

Kadın

Kadın
Kimi der ki kadın
uzun kış gecelerinde
yatmak içindir.
Kimi der ki kadin yesil bir
harman yerinde dokuz zilli
köçek gibi oynatmak içindir.
Kimi der ki ayalimdir.
Boynumda taşıdığım vebalimdir.
Kimi der ki hamur yoğuran.
Ne o, ne bu, ne döşek, ne
köçek, ne ayal, ne vebal.
O benim kollarım, bacaklarım.
Yavrum, annem, karım, kız
kardeşim hayat arkadaşımdır.

Nazim HİKMET

Yarını gömdüm yüreğime

Yarını gömdüm yüreğime,
Elini tutup ısıtacağım anları,
Şeker vereceğim çocukları,
Onurlu caddelerde ki dirençli bakışları,
Yenilmez çelik iradeleri,
Açlığın artık yüzüne gururla tükürenleri…
Yalansızları,sahtesizleri,dürüstleri…

Beni sorgulama artık! ! ! !
Beni gömdüm yüreğime…
Sana meyledişimi,
Bırakıp bütün yolları,sana yönelişimi..
Sana gelişimi,senden geçişimi…
Bende ki SIZINI..
Bende ki SÖZÜNÜ…
Bende ki YÜZÜNÜ….
Beni deli edişini,
Aklımı çelişini,
Günaha sokuşunu,
Günahkar gidişini……

Bana kızma,bana küsme,
Beni asma artık…
Ölüler idam edilmez…
Beni gömdüm yüreğime…
Sensizliğimi,yalnızlığımı,
Sessizliğimi…
Yokluğunu odamın içinde,
Ve beynimde inadına çokluğunu…
Bütün sancıları,
Yaşanmış bütün acıları,
Bütün gerçekleri,
Bütün yalanları,kavgaları….
Denizin mavisini,
Bulutun beyazını,
Koskoca bir dünyada,dostlukların azını…

Beni arama artık,
Duygularımı gömdüm yüreğime,
Sorgularımı gömdüm..
Sevgilerimi,sevdiklerimi,
Düşmanımı,nefretlerimi,
Bütün yüzleri,
Bütün gizleri,
Bütün öz leri…
Bütün sokak, bütün cadde,
Bütün adresleri….
Sigaramı,çayımı…
Dağınık masamı,
Pencerem de güvercini,
Saksımda gülümü….
Yaşamın ağrısını,geciktiğim ölümü…
Unuttum kızdığımı,
Unuttuğum ezdiğimi
Unuttum güldüğümü..
bu yokluğun vardır elbet bir açıklaması,
Yitirdiğim aşk değil aslında,
Sevebilmek sevdası…..

Ah geceler , zalim geceler

Ah geceler
Yarsız geceler
Hüzüne boğar geceler
Delik deşik eder yürekleri dertler
Yari görmeyen sevgililer, acı çekerler
Ah geceler
Acı çektirir zalim geceler…
Yürekler hüzünle dolar geceleri
Sevgililer sitem eder gecelere
Aynı benim ettiğim gibi,
Gün doğmaz mıdır gecelere
Yari görmek istemezmi yürekler
Bütün sevgililer, sevgilerine sevgi katarken
Ah geceler…Zalim geceler…
Sitem ettirir geceler…
Zalimdir geceler…
Sevgiye ayrılan yolda
Kendimi kaybetmişim bu alaca karanlıkta
O da yetmezmiş gibi
Gecelerin karanlığında da seni kaybetmişim
Kaybetmişim de aşkına olan sevdamdan delirmişim
Ne belalı sevda imiş
Yaraladı yüreğimden sevgin…
Sende biliyordun ki
Çok seviyordum seni
Ama bizi ayıran
Bu geceler ZALİM Geceler…
Geceler seni benden alan
TEK ZALİM DÜŞMANIM…!!!

En sonunda sevdim bende

En sonunda sevdim bende
Hemde delicesine
Sevgimi atıp içime
Ağladım gecelerce
En sonunda bende tükendim
Sevgimi anlattım dostlara
Kimisi unut dedi
Kimisi suçun yok dedi
Her an karşımdaydın
Bir an sana sevgimi anlatmak
Seni sevdiğimi bütün dünyaya
Harkırmak istedim
Olmadı başaramadım
SENİ SEVDİĞİMİ söyleyemedim…

Gidişin soğuk iklim bende

Gidişin soğuk iklim bende
soğuk sesinde hiç duymadığım
nihavent şarkı vazgeçişim.
Koy beni uzaklara,
bir yanım sende kalsın
bu ter kokusu bu renksiz resim.
Eksilir güvercinler bu vakit kentte
bırak..

tükenirmiş zaman
yiten duygulardaki hayat
geride bir isim bin isyan.
Kaybolur yağmurlar mevsim değişir
biter şarkımızda,
Bir tek gidişin eser bu kentte geceleri!..

Üzerinde tepindiğin oldu aşkın adıyla

Üzerinde tepindiğin oldu aşkın adıyla
yıprattığın oldu ve hiç ağlamadan
anladığın.

(ikimiz sokak çocuğu açlığındayız
varsay ölüm ikimize basit bilmece)

Bu yaradan kan çıkmaz,tuhaftır.
Çekip gitmekmi zor
söküp atmak mı kolay? Bilemezsin.
Yer açıp nefesinde sevdaya -ki ölmek adı
hissedersin içindeki kalabalık yanlızlığı.

Biriktirilmiş mektuplar sancıyı taşıyan
bir şehirden diğerine.
Ellerin değdi diye öpüp koklamak mı
aşk?..

yokluğunda değişir yürüyüşü yelkovanın
sır olur kıvranırım dudaklarının arasında.

yanımda kalsaydın ve biz yenilseydik bile.
Yükleyip kıymetini omuzlarıma
yıldız yıldız dolaştırsaydım,
savrulduğumla kalıp sürseydim yüzümü
avuçlarına.
Her savaş sonrası tedirgin hali ruhumun
can bulsaydı gülümseyişinde.

ağladığımla kalırım,gittin..
Yarım kalan yarım yangınına teslim.

Olmayınca sen parmaklarım titriyor

Olmayınca sen parmaklarım titriyor
sesini istiyor canım / gitmeliydin
soğuk iklimleri içime bırakıp
içinde huzur..

Şehirler kurup şehirler yıkmalıydık
adı yitik rengi soluk
yüzsüz
bir paramparçalığı paylaşmalıydık
kalsaydın.

yanaş

isterim ki köpüklü mü doğarken mi
deli gibi
soluğum soluğuna sarılsın
gönül direnmede
olabildiğinca yaklaş
gözbebeklerinin kokusunu duyayım.