Kategori arşivi: Gurbet Şiirleri

Gurbet şiirleri buradan

postacı

postacı

YESILLENMIS BIZIM KÖYÜN DAGLARI
GÜLLER ACMIS BAHCELERI BAGLARI
HASRETLE GECIYOR ÖMRÜM CAGLARI
NAZLI YARDEN HABER YOKMU POSTACI ?

SILADAN CIKALI OTUZYIL OLDU
SARARDI GÜLBENZIM SACIM AK OLDU
IHTIYAR ANAMA BILMEM NEOLDU
ANAMDAN BIR HABER YOKMU POSTACI ?

GARIBIM GURBETTE BAGRIM YARADIR
SANMAYIN ALMANYANIN TASI TOPRA PARADIR
ADI ALMANYA CEHENNEMSE BURADIR
YAKTI BENI ISTE BÖYLE POSTACI

BU ZALIM GURBETTE CARESIZ KALDIM
SORMAYIN HALIMI PERISAN OLDUM
RUYAMDA BABAMDAN BIR MEKTUP ALDIM
CEVABINI BÖYLE VERDIM POSTACI;

MEMLEKETİM

MEMLEKETİM

Bir taşın için can veririm MEMLEKETİM
Ne şehitler verdin bağrında
Senin için can veririm bil MEMLEKETİM
Senden ayrı ülke görmedim
Senin AY YILDIZ bayrağını öptüm
Başka bayrak öpmedim bil MEMLEKETİM
Şahidim olsun ALLAHÜEKBER dağları
Sana zarar verene sıkarım kurşunları
İmanımı kim koparır senden gayrı bil MEMLEKETİM
Boz kırlarında boz şaha kalkınca
Heybetli dağlarda kalınca
Şehitlerin üzerine BAYRAK sarılınca
Göz yaşı akıtırım senin için ölene bil MEMLEKETİM
Senin için türkü söyler gelin bacım
Süpürge olsun sana siyah saçım
Sana pınar olsun gözyaşlarım
BİL MEMLEKETİM

MEMLEKETE DESTAN OLDUM

MEMLEKETE DESTAN OLDUM

Memlekete destan oldum
Karim beni begenmedi
Esten oldum dosttan oldum
Yarim beni begenmedi

Ne soylesem “deli” dedi
“Meyva vermez cali” dedi
“Acma bana kolu” dedi
Sarim beni begenmedi

Ben gonlumun valisiyim
Alti cocuk velisiyim
Bir guzel delisiyim
Durum beni begenmedi

Yine dustum dilden dile
Gozyaslarim sile sile
Atti beni gurbet ele
Yarim beni begenmedi

Gecti guzelligin cagi
Golkoy’e kurdum otagi
Guz geldi doktu yapragi
Dalim beni begenmedi

Veysel yonum yare dondum
Lodos degmis kara dondum
Yesillenmis yare dondum
Pirim beni begenmedi

Kurtulamam Üç Nesnenin Elinden

Kurtulamam Üç Nesnenin Elinden

Kurtulamam üç nesnenin elinden
Biri firkat biri gurbet biri aşk
Üçü bilmez birbirinin halinden
Biri firkat biri gurbet biri aşk

Aşktır beni sevda ile söyleten
Firkattir cevr ile sinem dağlayan
Gurbettir gözümden kanlar akıtan
Biri firkat biri gurbet biri aşk

Bahri gibi ummanları yüzdüren
Mecnun gibi sahraları gezdiren
Ferhad gibi dağlar başın kazdıran
Biri firkat biri gurbet biri aşk

Ben bilirim benim aklım şaşıran
Beni sevdiğimden cüda düşüren
Muhabbet deryasın baştan aşıran
Biri firkat biri gurbet biri aşk

Gevheri der dersim aldım hocadan
Okuyup hatmettim kara heceden
Koç yiğidi pir eyledin kocadan
Biri firkat biri gurbet biri aşk

Gevheri

HASRETİMSİN BE GÜLÜM_.F.

HASRETİMSİN BE GÜLÜM_.F.

çaresiz arayış içinde yine gönlüm
umutsuzca bekleyiş içinde yine kalbim,
ansızın koyup gidişin yine gözlerimde,
teselli vermiyor artık sözlerin.
tatlı heycanlar sarmıyor artık içimi,
şimdi artık orada sadece hasretin var
SEVGİLİM….

GÖZYAŞLARIM

GÖZYAŞLARIM

Ağladığıma bakmayın benim,
Hüzün yok bende şuan sevinç var.
Bu gözyaşlarım, mutluluk gözyaşları.
**
Dün kaldırımda soğuktan donarken bulduğum.
Sonra sarıp sarmalayıp,
Kimsesizler yurduna sunduğum.
Genç’in yaşadığının gözyaşları bunlar.
**
Birde beni kim buldu, getirdi,diye sormuş.
Ve sonra kirli ellerini kaldırıp,
Bana dua’da bulunmuş.
Teşekkür ederim…
**
Şimdi yanına gideceğim,utanıyorum.
Ne diyeceğimi bilemiyorum.
**
Birde çevresinde bu haldeki,
Muhtaç ve aç insanlara el uzatmayanlara,
Bu gözyaşlarım.
Dostlarım,sizede birazıcık…

Gönlümdeki Gurbet

Gönlümdeki Gurbet

Dost ülkeler duman duman önümde
Dağların alnında gurbet yazılı.
Göv göcekler firez oldu gönlümde
Çamların dalında gurbet yazılı.

Ilgıt ılgıt yeller eser ovadan
Kuşlar tüm tedirgin kalkar yuvadan
Özümüz gövünür yanık havadan
Sazların telinde gurbet yazılı.

Gene yanar oldu bağrımın başı
Nasıl söner bu sevginin ateşi?
Oğuzlar soyunun savaş yoldaşı
Atların nalında gurbet yazılı.

Bir canım olsa da yurt için versem
Ufka nakış nakış kanımı sersem
Kalk gardaş sılaya gidelim desem
ÖTÜKEN yolunda gurbet yazılı.

Vur Emri(sh.122)

Abdurrahim Karakoç

Gurbet Kuşları

Gurbet Kuşları

Yüreğim dağınık aklım karışık
Selam getirin gurbet kuşları
Gönlüm geçmişimle hep barışık
Benide avutun gurbet kuşları

Anar gönlüm yanar içim
Su verin bana gurbet kuşları
Ne dışım kaldı nede içim
Yanın benim için gurbet kuşları

Komşuları şimdi arar oldum
Özlemişim o günleri gurbet kuşları
Geride bıraktığım dostlukları
Sorar olmuşum gurbet kuşları

Ayranı ile saç ekmeği
Alıp yiyin gurbet kuşları
İçimde yanan özlem çiçeği
Alıp koklayın gurbet kuşları

Öyle özledimki gözümde tütüyor
Hasretimi alıp götürün gurbet kuşları
Hatırladıkça içim yanıyor
Ağlayın benim için gurbet kuşları

Oturup düşünürüm hüzünlü ağlarım
Göz yaşı dökün benim için gurbet kuşları
Açarım ellerimi duaya başlarım
Duamla alıp götürün gurbet kuşları

Mehmet Sait Akkuş

Gurbet Gurbet

Gurbet Gurbet

Göçmen kuşlar gibi göç gater, gater
Gurbet gurbet gider Yolumuz bizim…
Her mevsim de başka renk, başka amber
Gurbet gurbet tüter gülümüz bizim….

Sılayı gönülde gizem yapmışız
Gurbet, gurbet sızar Yaşımız bizim…
Hasret hırkasını melanet takmışız
Gurbet gurbet kaynar aşımız bizim…

Gözlerim ufukta şafağı bekler
Gurbet, gurbet uzar gecemiz bizim…
Nazlı yar sıla da yolumu gözler
Gurbet gurbet yazar hecemiz bizim…

Dört yaşında geldi yaş kırka vardı
Gurbet gurbet ağrır başımız bizim…
Baba oldu, dede oldu kırardı
Gurbet gurbet gezer salımız bizim…

Dost Çağlari’m çağlar hasret nehrinde
Gurbet, gurbet yanar içimiz bizim…
Anamı, sılamı görürüm düşde
Gurbet gurbet rüya düşümüz bizim…..

Aşık Çağlari

Gurbet Diyor

Gurbet Diyor

Türkülerde feryat eden
Sözler gurbet gurbet diyor
Uzaklara dalıp giden
Gözler gurbet gurbet diyor

Hasretin yürek yaktığı
Yaşın sel gibi aktığı
Gidenlerin bıraktığı
İzler gurbet gurbet diyor

Viran olmuş illerinde
Gariplerin dillerinde
Aşıkların ellerinde
Sazlar gurbet gurbet diyor

Sevdiğine varamamış
Doya doya saramamış
Yuvasını kuramamış
Kızlar gurbet gurbet diyor

Nice insanları yutmuş
Umutları yosun tutmuş
Artık gülmeyi unutmuş
Yüzler gurbet gurbet diyor

İbrahim Yavuz