Kategori arşivi: Çanakkale Şiirleri

Kahramanlık destanı siirlerin hayata döndüğü yerde tekrar canlanıyor

Çanakkalem

Çanakkalem

Seni anlatmaya yetmez bu diller
Senin tarihini bilmez bu eller
Seninle ölmeye vaat edenler
Toprağın altında rahat edendir
Çanakkalem o ne büyük zaferdir

Yirmi bir düşmana bir türk biçilir
Uğrunda çarpışan erler seçilir
Bu destan için bir anıt dikilir
Üstüne şanlı al bayrak dikilir
Çanakkalem o ne büyük zaferdir

Zaferden zafere gark olan günler
Yediden yetmişe verdi ümitler
Toprağa sarılan canım bedenler
Yılmadan ölümle raks edenlerdir
Çanakkalem o ne büyük zaferdir

Denizde karada çarpışan asker
Vurulmuş yinede bu derdi çeker
Kutsaldır yücedir vatan her sefer
Nusretin düşmanı yardığı yerdir
Çanakkalem o ne büyük zaferdir

Dağlardan inen bu şanlı melekler
Karışan şafakta verir bize fer
Senindir bu zafer sevin muzaffer
Şanının adının konduğu gündür
Çanakkalem o ne büyük zaferdir

İlkbahar sabahı açılan güller
Sevgi bahçesine konmayı bekler
Bir toprak uğruna ezilen erler
Şehitler tahtında Rabbe gülendir
Çanakkalem o ne büyük zaferdir

Tazecik zihinler bu günü beller
Yıkılmaz çanakkalem yıkılmaz derler
Ecdadın kanıdır sulanan yerler
Her şey vatan için şeref içindir
Çanakkalem o ne büyük zaferdir

O gün bir buluttur kendine çeken
O gün bir umuttur mahvolup giden
O mucize ile hayrete düşen
Denize dökülen düşman şahittir
Çanakkalem o ne büyük zaferdir

01 mart 2001

Hüseyin Pelit

Çanakkalem 2

Çanakkalem 2

Din millet ve ırk ayırt etmeden
Toplansa bile her bir yerden el alem
Dönmeseler bile bu seferden
Yadigardır bana Çanakkale’m.

Etten ve kemikten olmuş toprak
Yatan şehitlerimin yüzü ak
Gazilerimin bir yeri sakat
Yadigardır bana Çanakkale’m.

Ben sen biz için deden savaştı
Nice engellerle karşılaştı
İstikbalimiz için çarpıştı
Yadigardır bana Çanakkale’m.

Her karışında geçmişin izi
Geçmişten geleceğe bir dizi
Kim bilir neler beklerdi bizi
Yadigardır bana Çanakkale’m

Gideceğimiz yer kara toprak
Önemli olan rahat uyumak
Dedelerimize layık olmak
Yadigardır bana Çanakkale’m.

Gülten Ertürk

kahraman çanakkale

kahraman çanakkale

Taşı, toprağı şehit kanı
Feda ettiler kendi canlarını
Kurtarmak için bu vatanı
Bu aziz yurdun evlatları

“Çanakkale geçilmez.” dediler
Düşmanı Gelibolu’da yendiler
Kadın kız cephane çektiler
Allah Allah diye nida ettiler

Mehmetçik gider savaş eli kınalı
Kurban etti vatana bu canını
Yamyamlar çalıyor savaş tamtamı
Bilmiyorlar Türk askerini imanını

Ocean gemisi tabyaları yıkıyor
ON altı şehit yirmi dört yaralı bırakıyor
Seyit Çavuş lahavleyi çekiyor
Ocean’ı bacasından batırıyor

Onbinler yatıyor Çanakkale’de
Savaştı düşmana karşı çetince
Conkbayırı,Anafartalar,Seddülbahir
Döktüler ebediyyen düşmanı denize

Mehmetçik

mehmetçik

Ey mehmetçik
Sen kurtardın bu vatanı bizim için
Gavurlar yaktı bayragımızı zevk için
Yapamadı bu vatan kurtaramadı bayrağını
Bende yapamadım özür dilerim
Mehmetçik ağbi

Yurdum şimdi sensiz ,yorgun,üzgün
Ağlıyor durmadan hep senin için
Gözyaşları umutlu yağmur gibi akıyor
Rüzgarlarla coşuyor bir umut daha bekliyor

Ey mehmetçik ağbi
Çanakkale savaşını anlatsana bana
Anlatsana bana o yiğitliğinizi
O zor durumu anlatsana bana
Ey mehmetçik ağbi
Seni bu gün rüyamda gördüm
Gökteki yıldız gibi mutlu mutlu gülüyordun
Geldin yanıma oturdun yanıbaşıma
Tuttun elimi sanki hiç bırakmayacak gibi
Sen elimi tutunca kalbim hızla attı.
Bana vatan sevgisi verdin
Vatana aşık olmayı öğrettin
Sana binlerce teşekür ederim
Çünkü bana mehmetçiliği öğrettin.

Sen savaştın gökteki kartallar seyretti
Vatan uğrunda öldün ama ağlamadın.
Bayrağına, şerefine, onuruna bağlı kaldın
Ama şimdi olmuyor napalım mehmetçik ağbi

Siz kurtardınız vatanı TÜRKİYE diye
Şimdi AB’ye giriyoruz AVRUPA diye.
Söyle mehmetçik ağbi bu doğru mudur?
Bayrağımızı yakıyorlar bu veva mıdır?

mehmetçik çanakkalede

mehmetçik çanakkalede

Şahittir boğazın iki yakası,
Cihandan hesabı sordu Mehmetçik.
Sırla dolu,binbir ibret vakası,
Kanıyla,canıyla vardı Mehmetçik.

Gelenler İstanbul düşüyle gezer,
Nusretim,demirkap mayını dizer,
Zırhlı gemileri parçalar,ezer,
Zalimin aczini gördü Mehmetçik.

Toplar,ölüm saçan gülleler atar,
Şehit gençler,koyun koyuna yatar,
Etrafta Cennetin kokusu tüter,
Şehitlik düşüne erdi Mehmetçik.

Allah Allah diyen aşkı dillerde,
Süngü bellerinde,tüfek ellerde,
Can pazarında,can kalır yollarda,
İmanı yürekte kordu Mehmetçik.

Ayağını örten çul ile çaput,
Soğuktan korumaz yamalı kaput,
Mezarı siperi,gerekmez tabut,
Gül bahçesi gibi girdi Mehmetçik.

Onyedi yaşında yedek subaylar,
Hayatın baharı.selvidir boylar,
Bu günü bekledi seneler,aylar,
Sabırla,metanet serdi Mehmetçik.

Bir yudum umutdu yürekte atan,
Anafartalarda sevindi vatan,
İşte ön sezgili,cesur komutan,
Mustafa Kemalim derdi Mehmetçik.

Yarbay Nail,Teğmen Arif coşunca,
Binbaşım Mahmutla,Sabrim koşunca,
Askerimde mangal yürek taşınca,
İşgale geleni kırdı Mehmetçik.

Cesarete simge Hakkı Binbaşı,
Sırada Nazmiyle,Tahsin Yüzbaşı,
İsmi gizli kalmış nice adaşı,
Zulmün çemberini yardı Mehmetcik.

Tefekkürle oldu ruhun bakımı,
Sadakatin kalbe nurlu akımı,
Destan yazdı,Yahya Çavuş takımı,
Savaş alanında sırdı Mehmetçik.

Mangası şehitti,kalmadı asker,
Topun mermisini kaldırmak ister,
Allahım bu gücü Seyitte göster,
Düşmanı denizde vurdu Mehmetçik.

Şahlandı askerim değmesin nazar,
Gerçeği bilenler Almana kızar,
Kadir,bu savaşta zerreyi yazar,
Hepsini anlatmak zordu Mehmetçik.

Ödüllü şiir.
Kadir Kaya

zafer marşı

zafer marşı

Tarihi çevir, nal sesi kısrak sesi bunlar
Delmiş Roma’nın kalbini mızrak gibi Hun’lar

Göktürkler, Uygurlar, Oğuzlar, Peçenekler
Türk’ün tarihine binbir zafer ekler

Dünya atımın nalları altında ezildi
Kaç haçlı sefer göğsüme çarpınca kesildi

Bir gün gemiler dağlara tırmandı denizden
Kudret ve zafer bizlere miras dedemizden.

zafer türküsü

zafer türküsü

Yaşamaz ölümü göze almayan,
Zafer, göz yummadan koşana gider.
Bayrağa kanının alı çalmayan,
Gözyaşı boşana boşana gider!

Kazanmak istersen sen de zaferi,
Gürleyen sesinle doldur gökleri,
Zafer dedikleri kahraman peri,
Susandan kaçar da coşana gider.

Bu yolda herkes bir, ey delikanlı,
Diriler şerefli, ölüler şanlı!
Yurt için dövüşen başı dumanlı,
Her zaman bu şandan, o şana gider.

Faruk Nafiz ÇAMLIBEL