Kategori arşivi: Aile Şiirleri

Konusu aile olan şiirleri burada

Bu Masum Güzelliğe güller Gül Açtı Sende

Bu Masum Güzelliğe güller Gül Açtı Sende

Rüyalar gibi geçer, mehtaplı gece sende
Yaşamayan bilmezki, sevdalar nice sende
Hele bir de geldimi, gecenin sessizliği
Bir doyumsuz güzellik, olur geceler sende

Her mevsimin bir bahar, az da sayılmaz sende
Bin bir çiçek gibisin, aşka doyulmaz sende
Mesteder gönülleri, bu ne tılsımlı sevda
Her mevsim açıyorsun, Kar var sayılmaz sende

Hayallere sığmayan, al yanaklar var sende
Laleler kına yakmış, bal dudaklar var sende
Bir ebedi baharki, her can maksuda erer
Kuş sesi, gül kokusu, bütün nevbahar sende

Gözünün güneşiyle, yakan gözler var sende
Misline rastlanmayan, tatlı sözler var sende
Yüreklere sığmayan, her canda senin aşkın
Bu masum güzelliğe, güller gül açtı sende

sensizlik haram bana..

sensizlik haram bana..

sen yoksun yanimda cok usuyorum
ellerim semada dualar ediyorum
sensizlik canima tak ediyor askim
sensizlik haram bana,don guzelim don bana

Gozlerine uzun uzun dalip gidiyordum
ellerini tutup kalbime koyuyordum
sensiz bir an bile olamiyordum
sensizlik haram bana don sevgilim don..ARTIK

yuce tanrim biliyor seni sevdigimi
senin icin ugruna canimi verdigimi
senden baskasina tapmadigimi
sensizlik haram bana don artik yaa sevgili

bu sensizlik nereye kadar

bu sensizlik nereye kadar

NEREYE KADAR BU KÜSKÜNLÜK
NEREYE KADAR BU YALNIZLIK
SÖYLE BİTANEM SÖYLE
BU SENSİZLİK NEREYE KADAR

SENİ ÖZLÜYORUM HER DAKİKA
SENİ DÜŞÜNÜYORUM
AKLIMDAN ÇIKMIYORSUN HİÇ
BU SENSİZLİK NEREYE KADAR

HAYALİMİ SÜSLER OLDUN HER GECE
RÜYALARIMDAN ÇIKMAZ OLDUN
NE MUTLUYDUK RÜYALARIMDA
BU SENSÝZLÝK NEREYE KADAR

ZOR GELİYOR SENSİZ OLMAK
ZOR GELİYOR SENSÝZ YAÞAMAK
SÖYLE BÝTANEM SÖLE
BU SENSİZLİK NEREYE KADAR

SAİT NAZİKOĞLU

BİR GÜNN

BİR GÜNN

Bir gün süreceğim atımı,
Çekeceğim yamçıyı sırtıma,
Garip halli mi desem, yolcu halli mi
Bıkmadan arıyacağım
Hem kömür gözlümü, hem memleketimi.

Yolum hanlara düşecek,
Yörük çadırlarına düşecek.
Yolum uzaklara, ta uzaklara
Pınar başlarına,
Hemşeri düşlerine,
Yolum.
Daha bilmem nerelere,
Nerelere düşecek…

Bir gün ineceğim atımdan,
Öpeceğim o memleketin
Taşını toprağını.
O memleket,
Kömür gözlümün memleketi,
Benim memleketim, benim yurdum.
O memleket.
Zaman zaman selam durduğum
Ekmeğim kadar arı,
Suyum kadar duru
Çiçekler içinde çiçek, Anadolu!..

can yücelden

can yücelden

Can Yücel’den…

Bilmelisin ki…
Duvarda asılı diplomalar insani insan yapmaya yetmez.

Bilmelisin ki…
Aşk kelimesi ne kadar çok kullanılırsa, anlam yükü o kadar azalır.

Bilmelisin ki…
Karşındakini kırmamak ve inançlarını savunmak arasında çizginin nereden geçtiğini bulmak zor.

Bilmelisin ki…
Gerçek arkadaşlar arasına mesafe girmez. Gerçek aşkların da!

Bilmelisin ki…
Tecrübenin kaç yaşgünü partisi yaşadığınızla ilgisi yok, ne tür deneyimler yaşadığınızla var.

Bilmelisin ki…
……….
……….

Can Yücel

Çocuk (Orta Fasıl)

Çocuk (Orta Fasıl)

Göğüslerde koklanıp okşanacak tomurcuk,
Üfül üfül esen tertemiz râyihasıyla;
Ötelerin en büyük armağanıdır çocuk,
Masmavi dünyâsı, neş’e tüten havasıyla…
Millet ulu bir çınar, çocuksa bir çekirdek,
Atkılar salar her yandan toprağın bağrına;
İşlediği iş, Fâtih ordularınkine denk,
Her tohum bir başka iklimi alır ağına…

Çocuk bir neş’e kaynağıdır yuvada inan!
En tatlı nağmeler gibidir soluğu -sesi..
Çocuksuz yuva eksik, onsuz mutluluk yalan,
Tıpkı Cennet meltemlerine benzer nefesi…

Goncalar gibi tebessüm eden çehresinde,
Ardarda başka güzellikler tüllenir durur..
Çocukla seslendirilen hayat bestesinde,
Ebediyet âleminden şarkılar duyulur.

Yuva çöl gibidir filizleninceye kadar,
Tomurcuklar arasında ev Cennet’e döner..
Filizlere giden yollar kapalıysa eğer,
Millet pâyimâl olur, yuva devrilir-gider.

Fethullah Gülen

çoçuklar bizimdir

çoçuklar bizimdir

Türk çocukları! Türk çocuklarım!
Gözler ileri, başlar yukarıya
Yarınki hayat, yurt ufuklarındır
Her şey sizindir Türk çocukları!

Çocuklar aziz vatan malıdır,
Ulu ağacın birer dalıdır.
Yardım görmeli, bakılmalıdır,
Özlü ateşli, Türk çocukları!

Dedi Kodu

Dedi Kodu

Bırak canım sen de hovardanın tek’i,
İki kızın birden,belindeydi eli.
Babası boşuna masraf ediyor,
Okur mu böyleleri.

Baksana bizim Elif’in kızı na,
Böyleleri düşman başına.
Bir oğlanla görmüşler tiyatroda
Kitapları koltuklarının altın da.

O dedi,bu dedi,şu dedi,
Kim dedi,kime dedi,ne dedi,
En güzel duygular hüsranla bitiyor
Onun bunun dedikodularıyla.

Sen yaşatamamış san aşk’ı sevdayı,
Bırak çocuklarımız yaşatsınlar.
Dedikodularla kirlettiğimiz dünyayı,
Sevğiyle,dostluk la, aşk’la yıkasınlar.

DEPREM VE ANALAR

DEPREM VE ANALAR

Evler sallandı
Çocuklar ağladı
Anaların yüreği yandı
O acımasız deprem yüzünden

Çocuklar yetim kaldı
Ana, baba diye çağırdı
Sıcak yuvadan yoksun kaldı
O acımasız deprem yüzünden

Herkes dışarıda kaldı
Açım- diye bağırdı
Bir yudum su için ağladı,
O acımasız deprem yüzünden

Yalnızlığı ozaman anladılar,
Acıyı o zaman taddılar,
Başını sokacak bir yer aradılar,
O acımasız deprem yüzünden

dumanım

dumanım

Bir ferman ki,yazamaz oldu kalem,
Sustum,kalem yazmaz ne bilsin alem,
Bulutlar kaplamış,görünlmez hâlem,
Göz pınarlarımdır, şahsi şelâlem,
Yellerle savrulan,benim dumanım…

Alevi görülmez,dumanım tüter,
Ben koşarım,yollar öteye gider,
Uzayan yıllarım,nerede biter,
İçimde yıkıldım,olmuşum heder,
Dağlar doruğunda,benim dumanım…

Allah`tan gelene,eyvallah derim,
Eller için yandı,kor oldu serim,
Dimağım tıkandı,kalmadı verim,
Bilemem bu dünyada,neresi yerim,
Alevlerden çıkan,benim dumanım…

Boşa heba olmuş,bu nefesleri,
Çaldılar içimden,tüm hevesleri,
Diller dönüyorken,söylenmezleri,
Diyemedim,görmezden gelmezleri,
Yelden yele gezen,benim dumanım…

Şimdi yolun sonu,zamanım çok dar,
Bilemem önümde,ne engeller var,
Her anım alevde,yanıyor bir nâr,
Toprak duymaz,yalvarsaydım beni sar,
Zemheride donan,benim dumanım…