Aylık arşivler: Ocak 2008

Gökkuşağı istiyorum seninle

Hayalin bir uzun gölge
yürüdükçe uzaklaşıyor benden
Duruyorum yolumun tam ortasında
duruyor ve bakıyorum güzel yüzüne
Nedir diyorum bu telaş,bu kaybetme korkusu
sol yanımda çırpınan bu kuş yüreği kimin
Neyin nesi içimde çalkalanan bu zehir
umarsızca terk ettiğim bu kaçıncı şehir
Kavruluyor yeryüzü,yanıyor avuçlarım
Terimden bir ırmak akıyor önümden usul usul…

Bir kuş bakışı kadar uzakta umutlarım
Sürgün veren filizlerdir düşlerimin toplamı (ki)
içimde bir bahar dalı kırılıyor durmadan
kış yürüyor üstüme…
Kulaklarımda bir uğultudur gidiyor
Zifiri karanlıklar iniyor perdesine gözlerimin
Derin bir sessizliktir sürükleyen beni yangın yerine
Kaçmalıyım biliyorum, kaybolmalıyım
Yüreğim;
kurtarılacak ilk şey olmalı bu yangından…

Dokunuyorum ellerime;sen uzan diye
Uzan ki ısınayım,
Uzan ki sığınayım avuçlarına
Yaralarım var benim;kronik sancılarım pusuda
Yetim nice duygu var içimdeki kovuklarda
Bakışlarım;
bir nazlı gelindir telli duvaklı
Salınır durur aşkın dirençli kapısında
Ve ne zaman yaklaşsa
acımasız bir eşikte son bulur ömrü…

Ardımda güz yanığı bir geçmiş bıraktım ben
buruk,tutkulu,kırgın,acılı;
ne varsa işte haya dair…
Şimdi sadece sarıdır hatırladığım renklerden
yaprak sarısı,hazan sarısı,hüzün sarısı
Ben gökkuşağı istiyorum seninle
inatçı bir tual belki
İstiyorum ki yapalım artık resmini mutluluğun
dokunsun herkes,
dokunsun ve gerçek olsun tüm düşler…

Yorma beni ne olur,geliver işte bir sabah!
Yıldızlardan bıktım ben,aydan sıkıldım;
güneş doğsun üstüme
Haydi görün artık şu sabırsız kapımdan
elinde hayallerim
eteklerinde özlem
Gülüşlerinin toplamınca
Son kez bakıver yüzüme…

Geçip gitti aşk kervanı

Gerçek sevgiyi ararken
Geçip gitti aşk kervanı
Burda mı, şurda mı? derken
Geçip gitti aşk kervanı.

Ayaklarım yaya kaldı
Günlerimiz saya kaldı
Sevdamız Allah’a kaldı
Geçip gitti aşk kervanı.

Bahar olsun da güz olsun
Hazanda olmaz, yaz olsun
Kapalı yollar düz olsun
Geçip gitti aşk kervanı.

El sözüne kandık bazen
Aşk oduna yandık bazen
Rüyaymış aldandık bazen
Geçip gitti aşk kervanı.

Saçlarıma aklar düştü
Gönül kuşu erken uçtu
Görmedim yanımdan geçti
Geçip gitti aşk kervanı.

Aşkımın baharısın

Kimi zaman mutsuzluğumun gölgesi
Bir anlık karanlığımın güneşisin

Sana ne desem bilmiyorum
Yoluğunda acı veren ızdırabımsın
Geldiğinde yüzümü güldüren neşesin
Beni zamana mahkum edensin
Tik tak tik tak çalışan bir saatin
Durduğu anda kavuşacağım tek şeysin

Sana ne desem bilmiyorum
Hayattaki varlığımın sebebisin
Beni genç tutan umutlarımsın
Baktığım yıldızlarda beni büyüleyensin
Ay ışığı altında beni gözetleyensin
Çaresiz kaldığımda elimden tutansın

Sana ne desem bilmiyorum
Yalnız olduğumda damlayan gözyaşlarımsın
Pişmanlığımın affedici meleğisin
Korkularımın son bulduğu yüreğimsin
İçimde büyüyen bir sevgi
Ve bitmek bilmeyen aşkımın baharısın

özledim seni…

özledim seni…
ayrılık yüreğimi uyuşturuyor karıncalandırıyor nicedir.
beynimi uyuşturuyor özlemin…
çok sık birlikte olmasak bile
benimle olduğunu bilmenin
bunca zamandır içimi ısıttığını
yeni yeni anlıyorum
Yokluğun*
Hatırladıkça yüreğime saplanan bir sizi olmaktan çıkıp
mütemadiyen bir boşluğa
Sabahları seni okşayarak başlamaları
aksamları her isi bir kenara koyup
seninle baş başa konuşmaları özlüyorum;
oynaşmalarımızı*
yürüyüşlerimizi*
sevimli haşarılığını*
çocuksu küskünlüğünü…
Nasılda serttin başkalarına karşı
beni savunurken;
ve ne kadar yumuşak
bir çift kısık gözle kendini
ellerimin okşayışına bırakırken
Gitmeni asla istemediğim halde
buna mecbur olduğunu görmek
ve sana bunları söylemeden
‘git artık’ demek
‘beni ne kadar çabuk unutursan* o kadar çabuk
kavuşacaksın mutluluğa’
demek sana nede zor
seni görmemek ve belki yıllar sonra
karsılaştığımızda
bana bir yabancı gibi bakmanı istemek senden…
yeni bir sevdayı yasakladığım kalbime söz geçirmek….

Seni sevdiğimi söyleyemedim

En sonunda sevdim bende
Hemde delicesine
Sevgimi atıp içime ağladım gecelerce
Sonunda bende tükendim
Sevgimi anlattım dostlara
Kimisi unut dedi
Kimisi suçun yok dedi
Her an karşımdaydın
Bir an sana sevgimi anlatmak
Seni sevdiğimi bütün dünyaya haykırmak istedim
Olmadı başaramadım
Seni sevdiğimi söyleyemedim…

Sahiller

Tekirdağ sahillerinde yığılmış gemiler
Çakıl taşlarının üzerine oturmuşum
Dalgalar ayaklarımda martılar başımda
Ellerimle parçalıyorum
O en güzel mavilikleri
Doğanın kusursuz olduğu bir günde
Benim heryanım eksik
Sen yoksun diye
Teknelerin fenerleri yansımız denize
Hepsi birer çizgi
Hepsi birer gölge
Ben yokum artık bu güzelliklerde
Yollara sırtımı dönmüşte oturmuşum
Hani o hep beraber oturduğumuz yollara
Tekirdağ asfaltlarına isyan edercesine küfredercesine
Seni ve sensizliği anlatıyorum
Tekirdağ sahillerine…

Hayat üstüme üstüme geliyor

Hayat üstüme üstüme geliyor
Ve ben susuyorum
Hiç birşey olamamış gibi
Sanki bu yapılanlar
Kanıma dokunmamış gibi

Hayat üstüme üstüme geliyor
Ve ben susuyorum
Ağlasam-ağlayamam
Erkeklik var serde
Gülüp geçsem alay edercesine
Benim yapabileceğim iş değil bu

Hayat üsütme üstüme gelirken
Yine ben susuyorum
Bir adım daha atıyorum geriye
Bir savaş daha kaybediyorum

Hayat üstüme üstüme geliyor
Ve ben gecelere sarılıp yine
Telsiz sazla çaldığım
Bu şarkıyı burada bitiriyorum

“HAYAT BİR ADIM DAHA ÖNDE BENDEN”

Hükmedemiyorum

Bedenime hükmedemiyorum
Ruhum acı çekiyor
Kendime karşı koyamıyorum
Sensizlik canımı yakıyor

Yanlızlık çalıyor kapımı yine
Sensindir kapıya koşuyorum
İçimdeki sensizlikten kurtulamıyorum yine
Kendime bir derman bulamıyorum

Ruhumu bırakıyorum ellerine
Huzura gözlerimi kaptıyorum
Sensiz geçen tüm günlerime
Uzun bir bölüm daha ekliyorum

Hiç bir şey yapamıyorum bu günlerde
Sensizliğe alıştırıyorum kendimi
Düşman gözlerin önünde
Ölüme bırakıyorum bedenimi…

Düşündüm demin

Gönlümle başbaşa düşündüm demin
Artık sihirsiz bir nefes gibisin
Şimdi taaa içimde bomboş kalbim
Akisleri sönen fener gibisin

Maziye karıştı sevda yeminim
Bir anda unuttum seni eminim
Kalbimden kalbine bile yok kinim
Bence sende arık herkes gibisin…